| Bahse girerim birçok erkek arkadaşın vardır değil mi? | Open Subtitles | أراهن أنّ لديك العديد من الأصدقاء الحميمين , أليس كذلك ؟ |
| Bütün evli erkekler senin erkek arkadaşın gibi değildir biliyorsun. | Open Subtitles | ليس كل الرجال المتزوجين مثل أصدقائك الحميمين , لعلمك |
| Şu sıralar erkek arkadaşlarım yoğun olduğundan.. | Open Subtitles | أنا من نوع ما بين الأصدقاء الحميمين في الوقت الحالي |
| erkek arkadaşlarıyla olmak istiyor. | Open Subtitles | فهي تريد وحسب ان تكون مع أصدقائها الحميمين |
| Daha çocukken, benim erkek arkadaşlarımı çalmaya çalışırdı. | Open Subtitles | عندمـا كنـا أطفـال كانت تحـاول ان تسرق أصدقائي الحميمين |
| erkek arkadaşlarınızın size asla böyle bir şey yapmayacağını düşündüğünüzü söylediğinizi duydum. | Open Subtitles | وسمعتكن يا فتيات تقلن أنكم تظنون أن أصدقائكم الحميمين لن يقومون أبداً بأي شيء مماثل لكنّ. |
| Beni bırakıp erkek arkadaşlarınla pokinge gittin. | Open Subtitles | . تتركني لوحدي و تذهب لتلعب النكز مع أصدقائك الحميمين |
| Potansiyel erkek arkadaşların, önceden ayarlanmış bir randevuda yerine getirmesi gereken bazı şartlar, aksi halde güle güle. | Open Subtitles | الأصدقاء الحميمين المحتملين عليهم أن يستوفوا بضعة شروط قبل موعد محدد و إلا وداعًا |
| Tüm erkek arkadaşlarımı çok kıskandı. | Open Subtitles | شعرت بالغيرة الشديدة من كل أصدقائي الحميمين |
| İki erkek arkadaşının da kasabayı terk etmesinin nedeninin bu olabileceği hiç aklına geldi mi? | Open Subtitles | هو سبب فرار صديقيك الحميمين من البلدة؟ |
| erkek arkadaşlarımız ne olacak? | Open Subtitles | ماذا عن أصدقائنا الحميمين ؟ |
| Onlar erkek arkadaşımızdı. Sen ve Sam mi? | Open Subtitles | ـ كانا صديقينا الحميمين ـ أنت و(سام)؟ |