| Başarısız olmuş başka bir girişimci tanımıyordum ve kendimi dünyadaki tek kaybeden sanıyordum. | TED | لم أعرف رائدين أعمال فاشلين آخرين, وأعتقدت بأنني كنت الخاسرة الوحيدة في العالم. |
| kaybeden benim. Odayı beş kez verebilirdim. | Open Subtitles | أنا الخاسرة كان من الممكن أن أأجرهم أكثر من خمسة مرات |
| Ancak eğer ben seni bulmadan çıkarsan, ya da ben "Pes ediyorum" diye bağırmadan çıkarsan, kaybedersin. | Open Subtitles | لكن أن خرجتِ قبل أن أجدكِ أو قبل أن أصرخ بالأستسلام فأنتِ الخاسرة |
| - Bence sen...-- -Sen kaybedersin.. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الأفضل أنتى الخاسرة |
| Lana, eğer seni kabul ederse, harika. Ama etmezse, bu onun kaybı. | Open Subtitles | لانا إذا تقبلتك فهذا عظيم وإذا حدث العكس فستكون الخاسرة |
| Pekala bacım, senin kaybın. | Open Subtitles | حسناً أيتها الأخت أنت الخاسرة |
| 8 kazanır ve sevgili kraliçe kaybeder. | Open Subtitles | رقم 8 هو الرابح والملكة الجميلة هي الخاسرة |
| Uyuşturucuya karşı açtıkları savaşı kaybeden okul yönetiminin yeni taktiği. | Open Subtitles | هو أحدث وسائل الإدارة في حربهم الخاسرة ضد المخدرات. |
| ve zaman geçtikçe, babam her zaman kaybeden taraftaydı. | Open Subtitles | الجو بدأ يحلو لي عندما يكون هو نائم بالنسبة لوحدة نظام القياس المتري أبي دائما كان على الجهة الخاسرة |
| Tabii tüm kaybeden davalarını diğer bölge savcılarına aktarmışsın. | Open Subtitles | بالطبع، بادلت كل قضاياك الخاسرة مع مدعين عامين آخرين |
| Kaybettik, bu yüzden de kaybeden takımda kalmak istemiyoruz! | Open Subtitles | لقد خسرنا ، ولا أريد أن أكون جزءا ً من الجماعات الخاسرة بعد الآن |
| Duygu denen şey, sadece kaybeden tarafta bulunan kimyasal bir kusurdur. | Open Subtitles | العاطفة هي دفاع كميائي يتواجد في الجبهة الخاسرة |
| - Sana asla öyle demem. - Sen kaybedersin. | Open Subtitles | ـ لن أناديك بهذا أبدًا ـ أنتِ الخاسرة |
| Umrumda değil. Sen kaybedersin. | Open Subtitles | لا يهمُّني، أنت الخاسرة |
| Kendin kaybedersin. | Open Subtitles | يوجد سمك أنتِ الخاسرة |
| Eğer kalmazsa onun kaybı olur. Yine de işe yarayacaksa... | Open Subtitles | وإلا فهي الخاسرة لكن إن كان هذا سيفيد... |
| Pekala, bu onun kaybı. | Open Subtitles | حسناً، هيَ الخاسرة على أيّ حال. |
| Senin kaybın. Çok lezzetli. | Open Subtitles | أنتِ الخاسرة , إنه لذيذ جداً |
| Peki. Bu senin kaybın. | Open Subtitles | حسناً أنتِ الخاسرة |
| Hayatımın bir parçası olmak istemiyorsa... o kaybeder. | Open Subtitles | لا تستطيع تقبل جزء من حياتي هي ستكون الخاسرة |
| Sana "kendi kaybeder" demek isterdim ama durumu çok zorlaştırıyorsun. | Open Subtitles | اريد ان اخبرك انها هى الخاسرة ولكنك لا تجعل الأمر سهلا |
| Kahrolası elbise. Kahrolası Ezik. | Open Subtitles | هذا الرّداء اللعين، أيّتها الخاسرة اللعينة |
| Kaybediş hamlesi yaptı. | Open Subtitles | قام بالخطوة الخاسرة. |
| Roddy'den kaybedilen Barlow mülkü için ödeme yapmasını istedi. | Open Subtitles | وطلب مالاً من (رودي) للدفع مُقابل ملكية (بارلو) الخاسرة. |