| Bu loş ışıklarda okunmaz. Perdeleri de kapalı tutun. | Open Subtitles | لا يمكن القراءة فى هذا الضوء الخافت, اجعل الستائر منسدلة |
| loş ışık altında yüzü biraz değişmiş gibiydi. | Open Subtitles | في الضوء القاتم الخافت بدا له الوجه و كأنه قد تغير قليلاً |
| Bu loş gece sarayından hiç ayrılamayacağım. | Open Subtitles | و لن أفترق عن هذا المكان ذو الضوء الخافت |
| loş ışığı seviyorsanız, izin verin. | Open Subtitles | تحب الضوء الخافت ؟ في هذه الحالة، اسمح لي |
| Belirsizlik aleminin loş ışığında, büyücü, sonsuz gücün koruyucusu Celestia'yı aramak için, | Open Subtitles | خلال الضوء الخافت فى عالم الشمس السوداء يتسلق الساحر الشلال المتجمد للفولدرينى بحثا عن سلستيا |
| Videonuz loş ışıkta çok iyi görünüyor, o yeni bir telefon mu? | Open Subtitles | واو, إن صورة الفديو جيدة للغاية في الضوء الخافت, هل هذا هاتف جديد؟ |
| Özellikle de, loş ışık altında elinde kamerasıyla yakışıklı bir adamla alem yaparken. | Open Subtitles | لتتعلم مفاهيم محددة مثل العواقب , خاصة التي تتضمن مع القليل من الخمر , وبعض الضوء الخافت , |
| - loş ışıkta ısrar etti. Sadece böyle olunca kapıyı açmamıza izin veriyor. | Open Subtitles | -أصر على الضوء الخافت حتى نفتح الابواب |
| loş ışığı severim. | Open Subtitles | أحب الضوء الخافت |
| Yara ile ilgili söylediklerinize bakınca ve bu loş ışıkta görebildiğim kadarıyla Michael'ın mükemmel bir aday olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | تبعًا لما أخبرتني به حول كيفية الإصابة ومما أستطيع أن أراه في هذا الضوء الخافت أظن أن (مايكل) مرشّح ممتاز لتلك العملية |