| Bu kasetin konusu olan kişi sinsi sihrini konuşturduğunda öyle hissediyordum. | Open Subtitles | حسناً، عندما استعمل موضوع هذا الشريط سحره الخبيث هذا كان شعوري |
| Teslim et o lanet ayıyı, seni sinsi terbiyeci. | Open Subtitles | سلمونا ذلك الدّب الدموي، أيها الثعبان الخبيث. |
| Peki ya şu çakal Woodhull... örneğin? | Open Subtitles | (ماذا عن الخبيث (وودهول على سبيل المثال ؟ |
| Rogue senin için çalışıyor | Open Subtitles | الخبيث يَعْملُ لَك |
| Ushi kurnaz biri. Bir seferinde çok fazla alırsam, fiyatları düşürecektir. | Open Subtitles | اوشي الخبيث إذا آخذُ الكثير مِنْ في الحال،السعرَ هينزل. |
| İki ay önce de deri kanseri olduğunu düşünüyordun. | Open Subtitles | قبل شهرين أعتقدت أن لديك ورم مِلاني الخبيث |
| Sanırım bu internette genel olarak gördüğümüz sorunlardan bir tanesi, çok fazla otomatik Kötü amaçlı aktivitenin yaşandığı bir sorun. | TED | أعتقد أن هذا أمر يمثل مشكلة نراها على الإنترنت بشكل عام، أن هناك الكثير من النشاط الآلي الخبيث يحدث. |
| sinsi olan onu nefretle ve sabırsızlıkla izlemiş. | Open Subtitles | هذا الخبيث كان مفعما بالكراهية وقلة الصبر |
| - Artık şu sinsi Rus güzel bir dayak yiyebilir. | Open Subtitles | والآن ذلك الروسي الخبيث سيتلقى عقاباً مناسباً |
| O sinsi Rus gizlice silahlanmış olmasaydı hâkkından gelirdik. | Open Subtitles | لقد قام بتسّليح نفسه سريا ذلك الروسي الخبيث وإلا لتمكنّا منه |
| Hayır, ama görünüşe göre abimin de zevkliymiş, sinsi köpek! | Open Subtitles | لا , لكن من الواضح أن أخي الكبير لديه بعض الخدع التي يصنعها , الكلب الخبيث |
| sinsi olan onu nefretle ve sabırsızlıkla izlemiş. | Open Subtitles | هذا الخبيث كان مفعما بالكراهية وقلة الصبر |
| Seni sinsi ihtiyar. | Open Subtitles | أيها الماكر الخبيث |
| Vay çakal. | Open Subtitles | -أيّها الخبيث المُسن. |
| Seni aç gözlü çakal. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}أيّها الجشع الخبيث |
| Seni çakal. | Open Subtitles | ذلك الخبيث. |
| Rogue geri döndü. | Open Subtitles | الخبيث خلفيُ. |
| Rogue bir hayalet. | Open Subtitles | الخبيث a خيال. |
| Peyniri çok istiyorsa kurnaz bir fare bile tuzağa girer. | Open Subtitles | حتى الفأر الخبيث يسير إلى الشرك إن أراد الجبن بشدة كافية. |
| Belki de kolon kanseri. Karın bölgesi çok sert. | Open Subtitles | ،اعتقد بأن لديه الخبيث لأن معدته صلبة |
| Kötü amaçlı yazılımı yükledim. | Open Subtitles | ثبت البرنامج الخبيث عليها |
| Bu, Nijerya dışına ilk gezisi, bu kötü huylu kanser sebebiyle ameliyat olmak için İngiltere'ye geldiğinde olan 20'li yaşlarında bir adamdır. | TED | هذا الرجل في العشرينات من عمره والذين من أصل أول زيارة لنيجيريا مع هذا السرطان الخبيث أتى للمملكة المتحدة لإجراء عملية عليه. |