| Klorla rengi açılmış saçları ve yeşil gözleri vardı. Ve daha hızlı yüzebilmek için kol ve bacaklarındaki kılları tıraş ederdi. | Open Subtitles | بشعره المصبوغ المائل للبياض وعينيه الخضراوين ، ولمزيد من الجاذبيه ، قام بحلق شعر ذراعيه وساقيه |
| Eminin uçuşan saçları ve parlayan yeşil gözleri sana bunları söyletmiyor. | Open Subtitles | وأنا واثقة أن شعرها الانسيابي وعينيها الخضراوين لم يجذبا انتباهك. |
| Eğer bu uğraştığımız Mary ise, o gerçekten yeşil gözlü* canavar olabilir. | Open Subtitles | قد تكون وحشاً واقعياً ذو عينين الخضراوين |
| yeşil domatesli fırında yumurtası bir harikadır. | Open Subtitles | إذ خبز كعكة البيض المليحة هذه ذات العينين الخضراوين. |
| Zavallı yeşil gözlü çocuk. | Open Subtitles | مسكين السيّد ذو العينين الخضراوين |
| Fakat iri yeşil gözleri var. | Open Subtitles | لكن مع تلك العينين الخضراوين |
| - yeşil gözlü kız. | Open Subtitles | - الفتاة ذات العينين الخضراوين |
| Bence gözleri yeşil. | Open Subtitles | سآخذ ذات العينان الخضراوين |
| - yeşil kulaklar. - Evet. | Open Subtitles | - الأذنين الخضراوين. |