| Hey, şu garsonumuzun tepesindeki elliler saç modeline bak. | Open Subtitles | أنظري إلى نادلنا ذو تصفيفة شعر الخمسينيات |
| Burası, sanki, sahte elliler restoranlarının Taj Mahal'ı gibi. | Open Subtitles | إنه بمثابة تاج محل مقارنة بمطعم الخمسينيات التعيس |
| "Wowsville"? Otantik elliler restoranı? | Open Subtitles | واوزفيل"؟" مطعم الخمسينيات الأصيل؟ |
| Toplum olarak 50'li yıllarda olduğundan, iki katı fazla et tüketmekteyiz. | TED | نحن كمجتمع نأكل ضعفين من اللحوم مما كنا عليه خلال الخمسينيات. |
| 40'lı yaşlarının ortasında ya da... ..50'li yaşlarda olabilecek beyaz bir erkek arıyoruz. | Open Subtitles | نظن أننا نبحث ذكر أبيض في اواسط الأربعينيات او محتمل الخمسينيات من عمره |
| Yıllık savaş oranı yılda yüz binde 22 iken 50'li yılların başından günümüze bu oran 1,2. | TED | انخفض المعدل السنوي للحرب من حوالي 22 في مائة ألف في السنة في أوائل الخمسينيات إلى 1.2 اليوم |
| Alice'in sıradışı oluşundaki bir sebep elbette, 1950'li yıllardaki zihniyete inat, onun bir kadın oluşuydu. | TED | وأليس كانت استثنائيةً جزئيًا لأنها، بالطبع، كانت امرأة، و الذي كان شيء نادرًا جدًا في الخمسينيات. |
| 50'li yaşların ortasına geldiğinde hala osteoartrit hastasıydı. | TED | عندما كان في منتصف الخمسينيات من عمره، كان يعاني من التهاب شديد في المفاصل |