| Belediye başkanının, doğaüstü toplum hakkında detaylı kayıt tuttuğu söylendi. | Open Subtitles | طلبنا من العمدة السابق الاحتفاظ بسجلّ مفصّل عن مجتمع الخوارق. |
| Yetenekleri konusunda şüpheciydi. Aslına bakarsan bir zamanlar doğaüstü konusunda da şüpheciydi. | Open Subtitles | كانت تشك في قدراتها، وكانت تشك أيضاً في عالم الخوارق في البداية. |
| Ayrıca doğaüstü şeylerin gerçek olduğunu bilince saklanacak hiçbir yer yoktur. | Open Subtitles | كما أنّك حالما تعلمين أن الخوارق حقيقيّة، فلا مخبأ ولا مفرّ. |
| Oradan çıkalı çok oldu. Ajanlarımız onunla paranormal bir grubun peşine düştü. | Open Subtitles | إنه بالفعل يقوم بعمله أخذ مجموعة من العملاء ليطارد مجموعة من الخوارق |
| Evet, çünkü şu anda yıkıcı sonuçları olacak olan paranormal araştırmaları faaliyetine giriştiler. | Open Subtitles | أجل، لأنهم حاليًا يعملون فيه على بحث عن الخوارق والذي سيؤدي لنتائج كارثية |
| Teoride, tüm paranormalleri yanında götürmesine yetecekti. | Open Subtitles | نظريًا، كافية لجلب كل الخوارق معه |
| Üzgünüm beyefendi ancak biz bu tip doğaüstü şeylere pek inanmayız. | Open Subtitles | ... اسف , يا سيدى . لكننا لا نعتقد فى الخوارق |
| Ama söylediğiniz saçma sapan doğaüstü şeylere hayır. | Open Subtitles | نعم لكن ليس هذا الهراء عن الخوارق للطبيعة التى تتحدث عنها |
| Şu doğaüstü konular hakkındaki tutumumu biliyorsun ama bunun aramıza mesafe koymasının istemiyorum | Open Subtitles | انت تعرفين كيف اشعر بالنسبة لكل هذه الاشياء من الخوارق لكن لا اريد لهذا ان يكون عائق بيننا |
| Doğal bir kaya ama ne kadar doğaüstü efsane varsa, buna bağlamışlar. | Open Subtitles | على شبكة المعلومات. إنّه حجر طبيعيّ ، يفترض أنّه مُرتبطاً بكلّ أساطير الخوارق. |
| ...Kan ve çeşitli bağırsakların, ...ve bu nedenle tamamen habersiz doğaüstü dünyanın bütünüdür. | Open Subtitles | ..من دم ومعدة و أحشاء و غير مدركة تماما لمجمل الخوارق الموجودة في العالم |
| Maalesef, tıp henüz kanserin çaresini bulamadı. Fakat doğaüstü güçler buna müsaade ediyor. | Open Subtitles | للأسف ، العلم لم يجد علاج للسرطان بعد لكن الخوارق لديها |
| Eğer diğer tarafla kapıyı aralarsam, ölülerin geri döneceğini, ama sadece doğaüstü olanların döneceğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلت أنّي إن أسقطت الحاجز بين الجانبين، فسيعود الموتى لكنّ ذلك سيعيد الخوارق فحسب |
| Çaylak ve aşırı hassas paranormal çetesinin haricinde mi? | Open Subtitles | عدا تجنيد الخوارق صغار السن وضعيفي الحِس إلى عصابته الاجراميه؟ |
| O cinayetleri işlemeyi yalnızca bir paranormal becerebilirdi. | Open Subtitles | الخوارق فقط من يمكنهم تسجيل تلك الإشارات |
| Bir insana zorla izlettiriyorlardı bir paranormal, ortaçağdaki gibi bir sandalyede bağlıyken kök hücrelerini alıyorlardı. | Open Subtitles | البشر تم إجبارهم لمشاهدة الخوارق يتم ربطهم بكرسي التجارب هذا الذي يحصد الخلايا الجذعية خاصتهم |
| Bir avuç paranormal isyancıyı nasıl buldun sen? | Open Subtitles | كيف وجدت مجموعة من الخوارق المتمردين على أي حال؟ |
| Şunu söyleyebilirim Stephen burada yokken, dışarıda paranormalleri koruyor. | Open Subtitles | عندما يخرج (ستيفن) فهو بالخارج ليحمي الخوارق |
| doğa üstü bir şeyle savaşırken ilk bilmeniz gereken ne ile karşı karşıya olduğunuz. | Open Subtitles | الخطوة الأولى في مواجهة الخوارق هو معرفة ما تواجهه |
| Son derece gizli bir süper asker birliğine mensuptum. | Open Subtitles | كنت جزءا من وحدة سرية للغايه من الجنود الخوارق |
| DEO ve bizim için yaptığı onca şeyden sonra uyandığında bu hayatın onu beklediğini sağlamak bizim sorumluluğumuz gibi geliyor. | Open Subtitles | أنت تعرف ، مع كل ما تقوم به لادارة مكافحة الخوارق ولنا كنت أفكر أنه من مسؤوليتنا ألتأكد |
| Aksi takdirde, olay kamuya yansıdığında paranormallere karşı tepki yıkıcı boyutta olur. | Open Subtitles | رد الفعل العنيف ضد الخوارق سيكون كارثي |
| Babamla temas kuracak olan bazı çömezlerle, habis ruhlarla... sekreterlerin sekreterleriyle ve çeşitli diğer... ayakçılarla temas kurmayı başardım. | Open Subtitles | - استطعت الاتصال ببعض الخوارق ، الارواح الشريرة سكرتيرات السكرتيراتِ ، وانواع اخرى كثيرة ستجعنى اتصل بأبي |
| Şu andan itibaren, tüm paranormaller barış içinde yaşayacak. | Open Subtitles | من الآن وفصاعداً سيعيش كل الخوارق في سلام. |