| Evet, beyler. Süvariler Mazril ve Dera'dan gitti. | Open Subtitles | حسنا ايها السادة ان الخيالة سيمرون من خلال مازريل والدراه |
| Hem Süvariler kasabaya varmak üzere hem de o Yanki hızlı silah çekiyor... | Open Subtitles | و بوصول فرقة الخيالة للمدينة وذلك اليانكي السريع على الطريق |
| süvari birliğini çağırmaya Dan Amca deniyor o da sert hava koşulları yoksa. | Open Subtitles | الأتصال بجنود الخيالة عن طريق"العم دان"، ما لم يكن لسوء الأحولا الجوية عامل. |
| Bütün siz genç askerlerin, haftaya atlı birliği olacak. | Open Subtitles | و مشاهد قد يجدها بعض المشاهدين مزعجة لدينا لكم جنود أيها الجنود الصغار الأسبوع القادم,سنجلب الخيالة |
| "Aynı zamanda, Roma süvarileri ve hafif-zırhlı bölükleri bir anda ortaya çıkmış gibilerdi." | Open Subtitles | في نفس الوقت الخيالة الرومانية وبعض الاسلحة الخفيفة تبدو أنها تظهر من العدم |
| Kıyamet kehanetinin yedi öğesinin ilk dördü olan Mahşerin Atlıları. | Open Subtitles | الخيالة الاربعة هم اربعة نبؤات من اصل سبعة |
| Bu ya koca bir kolcu kuvvetinin ya da bir iki adamın işi. | Open Subtitles | هذه المهمة تحتاج إلى فرقة كاملة من الخيالة أو إلى رجل أو رجلين فحسب |
| Hem Süvariler kasabaya varmak üzere hem de o Yanki hızlı silah çekiyor... | Open Subtitles | و بوصول فرقة الخيالة للمدينة وذلك اليانكي السريع على الطريق |
| Süvariler sola ve sağa, piyadeler ortaya. | Open Subtitles | -الخيالة فى الميمنة,و الخيالة فى الميسرة و المشاة فى القلب |
| Süvariler sizin için gelecek mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتقد أن فرقة الخيالة ستأتي لإنقاذك؟ |
| Bir kovboy, malzeme almaya bile Süvariler gelmeden gidemiyor demek. | Open Subtitles | يبدو بأن رعاة البقر لا يمكنهم تجهيز بعض الإمدادات... بدون ظهور الخيالة |
| Bak Süvariler gelmiş. | Open Subtitles | أوه، أنظر، الخيالة. |
| Süvariler de geldi. | Open Subtitles | سلاح الخيالة وصل |
| Custer'ın 7. bölüğü 2. süvari birliğinin bir çoğu tamamen çırılçıplak ve delik deşik edilmiş bir şekilde bulundu. | Open Subtitles | الأغلبية في اللواء السابع فرقة الخيالة الثانية، وجدوهم عراة وكلهم ممزقين من الداخل |
| 4. süvari Birliğine seni Albay yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أرغب منك بأن تكون عقيد في فرقة الخيالة الرابعة |
| Yıllar önce, İskenderiye'deki sarayda şu Romalı generalin komutasında genç bir süvari subayıyken. | Open Subtitles | -منذ سنين مضت عندما كنت ضابطا صغير فى الخيالة المتمركزة فى القصر فى الاسكندرية تحت قيادة ذلك الجنرال الرومانى البدين |
| Kanada atlı Polisinden bölge devriyesiyiz. | Open Subtitles | إننا من شرطة الخيالة الملكية الكندية، نقوم بتفقد المنطقة |
| Uzaktaki köylere atlı birlikler yolla. | Open Subtitles | أرسل الخيالة الى القرى النائية |
| "Aynı zamanda, Roma süvarileri ve hafif-zırhlı bölükleri bir anda ortaya çıkmış gibilerdi." | Open Subtitles | في نفس الوقت الخيالة الرومانية وبعض الاسلحة الخفيفة تبدو أنها تظهر من العدم |
| - Bak! Geliyorlar! - Dağ süvarileri! | Open Subtitles | انظر ها قد اتوا الخيالة لنبتعد من هنا |
| Kanada Atlıları ile takım oluşturmak tonla bürokratik işlem. | Open Subtitles | مجموعة من الرجال المملوء عليهم يرافقوا الخيالة |
| Herhangi birşey olduğunda kıyamet falan koptuğunda ya da mahşerin Atlıları geldiğinde bunlar hâlâ lezzetini koruyor olacak. | Open Subtitles | ...إذا حدث أي شئ نهاية العالم ...ظهور الخيالة الأربعة ستبقى هذا الأشياء لذيذة بطريقة سحرية |
| Git babana söyle, bizden bir kolcu kuvveti on dördü de baştan aşağı silahlı olarak şafakta savaş alanında olacak. | Open Subtitles | أخبر أباك أن فرقة من الخيالة مكونة من 14 رجلا مسلحا ستصل إلى الموقع عند الصباح |