| Bir defasında ona bir kadının başarılı olmasının istenmediği bir dönemde hem Diplomasi hem de casuslukta nasıl ustalaştığını sormuştum. | Open Subtitles | سألتها مرة كيف أنها تمكنت من إتقان الدبلوماسية والتجسس في الوقت الذي كان لا أحد يريد أن يرى امرأة تنجح |
| Üç şey öne çıkıyor: Liderlik, Diplomasi ve kurumsal yapı. | TED | وهي ثلاثة امور القيادة الحكيمة .. الدبلوماسية والتنظيم المؤسساتي |
| İkincisi, Batılıların Kosova'nın bağımsızlığını desteklemesinin uluslararası Diplomasi çabalarına daha baştan ket vurması. | TED | والثاني الجهود الدبلوماسية التي كانت هزيلة منذ البداية والتي تم تحجيمها بسبب عدم دعم استقلال كوسوفو |
| diplomasinin beceriyle, sürdürülebilir bir şekilde, liderlere ve onların peşinden gidenlere baskı ve teşviki doğru dozda içerecek şekilde yapılması gerekir. | TED | ينبغي أن تُجهّز الدبلوماسية بدعومات كافية ومستمرة وأن تقوم بتطبيق خليط مناسب من الحوافز والضغوطات على القادة والأتباع |
| Ve Diplomasi ve alt tabakadan gelen güçler arasında bir iletişim oldu. | TED | وهناك تفاعل بين الدبلوماسية وقوة القدوم من القاعدة |
| Ve ayrıca geleneksel Diplomasi ötesinden, zamanımızın en can alıcı sorununa gitmeliyiz: iklim değişikliği. | TED | وعلينا المضي ايضا الى ما وراء الدبلوماسية التقليدية الى القضية المصيرية في وقتنا التغير المناخي |
| Diplomasi, Almanlar'ı durduramamıştı. | TED | لقد فشلت الدبلوماسية في إيقاف الألمان من الزحف الى هولندا |
| Ve CIA'in gizli ve topluma açık kültürel Diplomasi ile uzun bir geçmişi vardır. | TED | وكالة المخابرات المركزية الامريكية لديها تاريخ طويل مع كل الجهود سرية والعلنية الدبلوماسية الثقافية. |
| Daniel, tüm bu Diplomasi olayı sende nasıl gidiyor? | Open Subtitles | دانيال، كيف تعمل كل أشياء الدبلوماسية معك؟ |
| Bütün taraflar kurallara uydu. Diplomasi budur. | Open Subtitles | . جميع الأطراف يلعبون حسب القواعد . هذه هي الدبلوماسية |
| Diplomasi gibi Forvetin var, savunman var. | Open Subtitles | أعتقد أن كرة القدم هي لعبة استراتيجية مثل الدبلوماسية |
| Orada anne ve babayla biraz Diplomasi deneyebilirdin. | Open Subtitles | لعلكَ جربت بعض من الدبلوماسية مع الوالدين هناك |
| Diplomasi buraya kadarmış. Bence hepiniz iyi bir uyku çekin. | Open Subtitles | هذا ما جلبته الدبلوماسية أنصحكم أن تناموا جيداً |
| Oğlunun Diplomasi konusunda öğrenmesi gereken çok şey var. | Open Subtitles | إبنك عليهِ تعلم الكثير عن طُرق الدبلوماسية. |
| Biraz Diplomasi kullanmanız da gerekebilir. | Open Subtitles | نعم , حسناً , نحتاج الى القليل من الدبلوماسية ايضاً |
| Ama diplomasinin gerçek sırrı nerede yatıyor, biliyor musun? | Open Subtitles | لكنك تعرف أين يكمن سر الدبلوماسية الحقيقي؟ |
| Kendini... diplomasinin ve uluslararası entrikaların içinde buldu. | Open Subtitles | ورّط نفسه في لعبة قذرة، من الدبلوماسية العالمية والاثارة الدولية. |
| Liderliğin değişken ve yetersiz olmasının uluslararası diplomasiye etkisi daha ziyade olumsuzdur ve kurumsal hatalar neredeyse aynı ölçüde etkilidir. | TED | ان التغيرات والقصور في القيادة خاصة في الدبلوماسية الدولية وفشل المؤسسات في التحسّب لهذا بمعايير متساوية تقريبا |
| Eğer geçen haftalar içerisinde diplomatik haberleri takip ettiyseniz, Çin ve A.B.D. arasında Amerikalı şirket Google'a karşı yapılan | TED | إذا كنتم قد تابعتم الانباء الدبلوماسية في الأسابيع الماضية ، ربما سمعتم عن نوع الأزمات بين الصين والولايات المتحدة |
| diplomasiyi seviyorum. Kariyerim yok. Bütün hayatım boyunca diplomat olmayı, ülkeme hizmet etmeyi umdum. | TED | أحب الدبلوماسية. ليست لدي مهنة. توقعت أن أمضي حياتي في العمل الدبلوماسي ، في خدمة بلدي. |
| Başka oldukça büyük bir araştırma da dünya diplomasisi etrafında. | TED | تحقيق آخر أكبر من هذا كان عن الدبلوماسية العالمية. |
| Belki küçük bir diplomasiyle. | Open Subtitles | حَسناً، ربما قليلاً الدبلوماسية بالترتيب. |
| Kralın bütün o diplomatları kabulünü de hesaba katarsak. | Open Subtitles | مع استقبال الملك لكل هذه الوفود الدبلوماسية |
| Bu evin içinde akıllarına eseni söylüyorlar sonra da diplomatik dokunulmazlıkları olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون ما يحبون في هذا المنزل وبعد ذلك يعلنون الحصانة الدبلوماسية |