| Baksana, burası çok duman altı. | Open Subtitles | وبعبارة أخرى، انها نوع من الدخان في هنا . |
| Burası çok duman altı. | Open Subtitles | نوع من الدخان في هنا . |
| Çok az planlı yangın yapıyoruz ve yaz mevsimlerini mega yangınlardan tüten dumanı soluyarak geçiriyoruz. | TED | نصنع القليل جداّ من الحرائق القابلة للسيطرة ونستمر باستنشاق الدخان في الصيف من الحرائق الهائلة |
| Ama içine çekme, sadece dumanı ağzında tut. | Open Subtitles | و لكن لا تستنشقها حافظ على الدخان في فمك |
| Sunset Cove'daki dumanı kontrol edebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك التحقق من الدخان في خليج غروب الشمس؟ |
| Yolda dumanı fark ettin mi? | Open Subtitles | -هل لاحظت الكثير من أشارات الدخان في طريقك ؟ |
| Seninle konuşmaya çalışırken dumanı yüzüme üflüyorsun. | Open Subtitles | -ماذا؟ -نفخت الدخان في وجهي بينما انا احاول التحدث معك |
| Hatun direktman dumanı suratıma üflüyor bilader. | Open Subtitles | لقد وجهت الدخان في وجهي مباشرة يا رجل |
| dumanı çıkaran oymuş. | Open Subtitles | الدخان في كل مكان جعل الرجال مًشوشين |