| O bisikleti o kadar çok sürmek istedim ki, ama sonra birdenbire, | Open Subtitles | اردت ان اركب تلك الدراجه مره أخرى ..هذا ماحدث ، و بعدها |
| Bu acıdan kurtulmamı sağlayana, o bisikleti veririm. | Open Subtitles | سوف اعطي الدراجه للشخص الذي يجعل هذا الالم يختفي |
| Tanrım. Kramer küçük bisiklet gezisinden döndü mü? | Open Subtitles | يالهي هل كرايمر عاد من رحلته السعيدة لقياده الدراجه بعد؟ |
| Bayım, tüm saygımla belirtirim ki ben bisiklet yolundan gidiyordum. Ve siz deli gibi gidiyordunuz. | Open Subtitles | سيدى, انا كنتُ على الدراجه و انتَ اتيتَ مسرعاً كالمجنون |
| bisiklete binmeyi ilk öğrendiğimde gidip o metallerin arasına düşmüştüm. | Open Subtitles | اول مره تعلمت فيها ركوب الدراجه سقطت في مكان الخرده. |
| - James, şu motosiklet... - Son bir kilometredir bizi izliyor. | Open Subtitles | جيمس ، الدراجه البخاريه تلك ـ ـ ـ كانت تتبعنا منذ آخر ميل |
| Taksi yoktu bisikletle gelmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | سيارة الأجره لم تأتي , اضطريت أن اتأخر لأني كنت على الدراجه |
| - bisikleti istediğin zaman gönderebilirsin. - Ne? | Open Subtitles | يمكنك ان ترسلي تلك الدراجه في اي وقت ماذا؟ |
| Boynunu tedavi eden kişiye bisikleti vereceğini söylemiştin. | Open Subtitles | لانك قلتي انك ستعطين الدراجه للذي يعالج رقبتك ويذهب ألمها |
| Elaine geldiğinde, bisikleti benim için alıver. | Open Subtitles | عندما تاتي الين بتلك الدراجه احتفظ بها عندك من اجلي |
| Kramer, bisikleti alabilecekmisin bilemiyorum. | Open Subtitles | كرايمر انا لا اعتقد انك سوف تاخذ تلك الدراجه |
| Söylemek istediğim, bisikleti alamazsın. | Open Subtitles | ما أعنيه هو انك لن تستطيع الحصول على الدراجه |
| Bana bisikleti vermek zorundasın. Bak şuna! Bak! | Open Subtitles | يجب عليك ان ترجع لي هذه الدراجه انظر شاهد هذا |
| Bayım, tüm saygımla belirtirim ki ben bisiklet yolundan gidiyordum. Ve siz deli gibi gidiyordunuz. | Open Subtitles | سيدى, انا كنتُ على الدراجه و انتَ اتيتَ مسرعاً كالمجنون |
| El ele tutuşmak, sinemaya gitmek adanın etrafında bisiklet turu. | Open Subtitles | مشاهده فيلم ركوب الدراجه الثنائيه واخذ جوله حول الجزيره |
| - Basit antremanın bir parçasıydı. - İyi. bisiklet sürmek gibidir. | Open Subtitles | كان هذا ضمن التدريب الأولي هذا مثل قيادة الدراجه |
| Büyük gün! Bu bisiklete son binişimiz. | Open Subtitles | وقت كبير , لن أقود هذه الدراجه لباقى حياتى |
| Minyatür golf oynar bisiklete bineriz, özgürlüğün tadını çıkarırız. | Open Subtitles | يمكننا ان نلعب الغولف المصغر ،يمكمننا ان نلعب البولينج او قيادة الدراجه أو أي شيء تحبه |
| bisiklete binmeyi öğrenmeyi tercih ederim. Sensiz okula gitmem. | Open Subtitles | أريد أن اتعلم ركوب الدراجه ولا أريد الذهب للمدرسه بدونك |
| Çavuş, bu motosiklet Amerikan ordusunun malıdır. | Open Subtitles | سيرجينت ان الدراجه الناريه هذه ملك للجيش الاميريكي |
| Bir kadın bisikletle bizimkilerin arabasına çarpmış. | Open Subtitles | الإمرأه التي على الدراجه صُدمت بأحد سياراتنا |
| Anneciğim... yola devam ediyoruz, ama doğruyu söylememi istersen, motor her geçen gün zayıflıyor. | Open Subtitles | أمي العزيزي .. نحن مازلنا فى الطريق حقيقةً يا أمي .. الدراجه تزداد سوء يوما بعد يوم |
| Motosikleti takip konusunda benimle bağlantıda kalın. | Open Subtitles | ابقيني على اتصال بمطاردة الدراجه الناريه |
| Sadece bisikletin gerçek sahibi bisikletin zarar görmesindense, başka birisine verilmesini tercih eder. | Open Subtitles | فقط صاحب الدراجه الحقيقي سيفضل ان يعطيها لشخص اخر من ان يراها تدمر |
| Asfalt yol için özel tasarlanmış ultra hafif karbon kadro ve özel konumlandırılmış gidonu sayesinde sürücüye aerodinamik duruş sağlar. | Open Subtitles | وقد صممت لسباقات الدراجات هذه الدراجه مكونة من الياف الكربون مما يجعلها خفيفة الوزن و المقود ديناميكي يعطي الراكب الامان وسهولة متناهية |