| Benden habersiz anayasayı yeniden yazmadılarsa hâlâ bazı haklarım var! | Open Subtitles | ،مالم يكونوا أعادوا كتابة الدستور ولم يخبروني لازلت أملك حقوقي |
| ...anayasayı koruyacak, muhafaza edecek ve savunacağım Tanrı yardımcım olsun. | Open Subtitles | وأن أحفظ.. وأحمي وأُدافع عن الدستور ولأجل ذلك فليساعدني الرب |
| anayasanın bir parçası olması için, aslında kongreden iki kez geçirmeniz gerekiyor. | TED | ليكون جزء من الدستور, يجب عليك تمرريره مرتين في البرلمان |
| ve bunun için anayasaya bir ek yapmamıza gerek yok, ya da ilk eki değiştirmeye. | TED | و القيام بذلك لا يتطلب تعديلاً دستوريا، او تعديل البند الاول من الدستور. |
| ...Bağımsızlık Bildirgesi ve Birleşik Devletler Anayasası burada görüşülmüş ve imzalanmıştır. | Open Subtitles | اعلان الاستقلال و الدستور الامريكي تمت مناقشتهما و اعلانهما من هنا |
| Avukat talep ettiğimi söylersem bir şey yapmaları lazım. Anayasada yazıyor. | Open Subtitles | إذا قلت أننى أطلب محامياً ، فإنهم سوف يفعلون شيئاً ، إنه فى الدستور |
| Baban bu kayıt Kodeks'ini çaldı ve seni buraya getiren kapsüle koydu. | Open Subtitles | والدكَ سرقَ سجل الدستور و خبأه في الكبسولة التي نقلتك للأرض. |
| Burayı gerçekten sevdim şarabı da, Metni de öpücüğü de... | Open Subtitles | لقد أحببت هذا المكان و النبيذ و الدستور و القبلة |
| Asla anayasayı çiğneyecek veya sınırı aşacak bir harekette bulunmazdı. | Open Subtitles | ولم يكن ليفعل شيئاً قد يخرق الدستور أو يتجاوز الحد. |
| Devlet Başkanı, anayasayı değiştirip zaman kısıtlamalarını kaldırmak istediği zaman, sayısı 56 olan bölgelere ilaveten 25 yeni bölge yaratmak durumunda kaldı ve sayı şimdi 81. | TED | كانت هناك 56، وعندما يريد رئيسنا تعديل الدستور وإزالة القيود على فترات، عليه إنشاء 25 وحدة جديدة، والآن هنالك 81. |
| Acaba Amerikalılar, teröristlerin varlığı yüzünden anayasayı bir kenara, çöpe atmaya hazırlar mı? | TED | هل الامريكان مستعدين لرمي الدستور بعيدا و القائه في القمامة فقط لان هنالك ارهابيين |
| Bu arada, kralımız bu anayasayı, bize demokrasiyi dayatma konusunda kullanmıştır. | TED | و بالصدفة فإن ملكنا استخدم هذا الدستور ليفرض الديمقراطية علينا. |
| Fakat, anayasanın tasarımı particilikten çok büyük, | TED | لكن تصميم الدستور أكبر من التحزب والأحزاب السياسية. |
| Herhangi bir suça bulaştığını ima eden sorulara karşı kendini savunmak, anayasanın sana tanıdığı bir hak. | Open Subtitles | منحك الدستور حق حمايه نفسك من اسئله قد تدينك فى اى جرائم |
| bunun yerine, kralımız demokrasiyi bize dayattı, bunu da anayasaya koyarak yaptı. | TED | بالعكس فقد فرض ملكنا الديمقراطية علينا بإصراره على إدخالها في الدستور. |
| Bu anayasaya hükümler eklemiştir. Bu anayasa, krallara itiraz edebilmek için insanları güçlendirmektedir ve kralların 65 yaşında emekli olması şartını getirmiştir. | TED | بأن وضع أحكاما في الدستور تخوّل للشعب محاكمة ملوكه، وضم أحكاما هنا تتطلب تقاعد الملوك عند بلوغهم 65 عاما من العمر. |
| Amerikan Anayasası'nın işleyişi gibi hareket etmeliyiz. | TED | أظن أن علينا فعلها بنفس الطريقة الدستور الأمريكي قد ينجح. |
| -Benim silah taşıma hakkım var, tamam mı? Anayasada yazıyor bu! | Open Subtitles | لدي الحق في حمل السلآح هدآ مكتوب في الدستور. |
| Hiç önemi yok çünkü Kodeks'in yerini buldum. | Open Subtitles | ذلك نتيجة بسيطة لأنّي حددتُ مكان الدستور. |
| Ondan bir adım öne geçebilmemiz için tek şansımız Metni önce deşifre etmek. | Open Subtitles | الفرصة الوحيدة للتقدم عليه هي أن نفك شفرة الدستور قبل أن يفعل هو ذلك |
| Neden sadece anayasa olduğunu söylemediniz de neyden bahsettiğinizi bileyim ? | TED | لماذا لم تدعونها باسم الدستور كي أعرف ما تتحدثون عنه ؟ |
| O ofis Metin için yardımını almamız adına kurduğumuz bir şeydi. | Open Subtitles | ذلك المكتب كله كان مفبركا للحصول على مساعدتك بخصوص الدستور |
| Fazla soru sormasını engellemek için de ona Codex'i gösterebiliriz. | Open Subtitles | ولكي لا تسألَ الكثير من الأسئلة بإمكاننا أن نريها الدستور |
| Dördüncü yasa, mahremiyet hakkım olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | في التعديل الرابع ف الدستور يحق لي الحفاظ على خصوصيتي |
| Bana yöneltilen suçlamalar için, anayasadaki beşinci yasa haklarımı kullanıyorum. | Open Subtitles | أطالب بحقي في استخدام التعديل الخامس في الدستور ضد تجريم النفس |
| Bu karanlık zamanda bile Amerikan Anayasasının bir anlamı olmalı değil mi? | Open Subtitles | حتى في هذه الأوقات المظلمة أنت تحب أن تفكر بأن الدستور الأمريكي مازال يعني شيئاً |
| Northwest'de, Constitution ve 10. Sokak köşesinde bir kamyon kırmızıda geçti. | Open Subtitles | شاحنة عبرت الضوء الأحمر في شارع الدستور رقم 10 شمال غرب العاطمة |
| Bunlar anayasal düzene dayanan ve başsavcı tarafından onaylanmış yöntemler. | TED | وهي موافق عليها من قبل المدعي العام ومبنيه على الدستور. |