| sıcaklık kollarından omuzlarına, oradan boynuna doğru yayılıyor. | Open Subtitles | الدفئ ينتشر خلال ذراعاك إلى كتفيك ورقبتك |
| Kış gecesinde hafif bir bahar esintisi kalbimi dalga dalga uyandırıyor oysa sadece çok kısa bir sıcaklık anı yaşıyor. | Open Subtitles | نسيم ربيعي في ليلة شتاء أيقظت قلبي بهدير على الرغم من أنها لحظة وجيزة من الدفئ |
| Kıza her şeyden çok sıcaklık lâzım. Gidelim, lütfen. Hadi. | Open Subtitles | هاته الفتاة تحتاج الى الدفئ أكثر من أي شيء أخر فلنذهب , من فضلكم , هيا |
| Yani, Yerli Amerikalılara, orduya, Cumhuriyetçi partiye, Demokrat partiye, Amerika'daki her çeşitten partiye karşı ne kadar Sıcak ya da soğuk hissettiğin sorulmuştur. | TED | بمعنى، بأي درجة من الدفئ او البرودة تشعر حيال السكان الاصليين، او الجيش، الحزب الجمهوري الحزب الديمقراطي، و كل انواع المجموعات في امريكا |
| Her iki kedi de Sıcak ve nemli ormanda kalmayı tercih etti. | Open Subtitles | كل القطط ذهبت الى حيث الدفئ الى الغابات الرطبة |
| Ama ben ikisini de istiyorum. sıcaklığı istiyorum ama seksiliği de istiyorum. | Open Subtitles | . لكني أريد الإثنين . أُريد الدفئ , لكن أريد أيضا الإثارة |
| Sabır, özen ve güneşin sıcaklığı en büyük umudumuzdur majesteleri. | Open Subtitles | الصبر، الرعاية وبعض الدفئ من الشمس هو سقف آمالنا، جلالتك |
| Böylece kışın ısınmak için giydiğiniz giysi gördüğünüz gibi Kimono ve ısınmak... | Open Subtitles | اذن ما الذي نرتديه فى اوقات الشتاء للابقاء على الدفئ ، الروب اترين روب كيمونو هذه هى |
| Ufak bir sıcaklık onları çeker. | Open Subtitles | و اقل شرارة من الدفئ تأتي بهم لمدة شهر |
| ve soğukta, sana sıcaklık vereceğim. | Open Subtitles | . وفي الايام الباردة .. سأعطيك الدفئ |
| Sanki sıcaklık her yerimi sarmış gibi. | Open Subtitles | كأن هذا الدفئ يحيط بي من كل جانب |
| sıcaklık tüm vücuduna yayılıyor. | Open Subtitles | الدفئ ينتشر خلال جسمك كله |
| Alex'ten her zaman biraz sıcaklık sezmiştim zaten. | Open Subtitles | لطالما شعرت ببعض الدفئ من (أليكس). |
| Ve o sıcaklık. | Open Subtitles | و ذلك الدفئ |
| Birazcık gerçek hayatta olduğu gibi, seni çöp tenekesinden çıkardım, seni ceketim altına soktum, güzel ve Sıcak ve seni evime götürdüm. | Open Subtitles | حسناً، رفعتك من داخل سلة القمامة و أخذتك الى داخل معطفى حيث الدفئ و الراحة و أخذتك الى البيت معي |
| İşte. Korku seni Sıcak tutmaz. | Open Subtitles | هنا ربما لن تعطيك الدفئ الكافى |
| Bu Sıcak ve parlak ışıkta kendimizi parlak bir geleceğe bakarken bulacağız. | Open Subtitles | .... و فى هذا الدفئ و الضوء الساطع سنجد انفسنا... |
| Erkekler sürekli bir arayış içindedir... ta ki hep eksikliğini duydukları sıcaklığı bulana dek. | Open Subtitles | يدأب الرجال على البحث حتى يجدوا الدفئ الذي طالما افتقدوه |
| Bu sıcaklığı hissedebilmek için 13 yıl bekledim. | Open Subtitles | لقد انتظرت 13 عاما للشعور بهذا الدفئ |
| Sakinleştiren bir sıcaklığı vardı. | Open Subtitles | كان لديه هذا الدفئ الذي جعله هادئ جدًا |
| Kalın kürklü galedalar soğuğa çoktan adapte olmuşken insanlar ısınmak için birbirlerine sokulmak zorunda. | Open Subtitles | بينما قِردة الجيلادا ذات الفِراء السميك ، قد تكيَّفت مع البرد .على البشر أن يجتمعوا معا ً مِن أجل الدفئ |