| Ama füze savunma planlarını çalmak kaza değildi, değil mi? | Open Subtitles | لكن سرقة خطط برنامج الصاروخ الدفاعي لم يكن حادثاً، صحيح؟ |
| Eğer mucizevi bir şekilde dış duvar tehlikeye girerse, saldırganlar son bir savunma kalkanı olan iç duvarla yüz yüze kalıyordu. | TED | وإذا حصلت معجزة وتأثر السور سيواجه المهاجمون الخط الدفاعي الأخير وهي الأسوار الداخلية الضخمة. |
| Nano parçacığımızın tümörün savunma sistemini atlatmasını sağlamalıyız. | TED | علينا جعل الجسيم النانوي التسلل بعيداً عن النظام الدفاعي للورم. |
| Efendim evin birincil savunma sistemi harekete geçirilmiş. | Open Subtitles | سيدي، لقد تم تشغيل النظام الدفاعي الأولي للمنزل |
| Aslında Anubis'in savunma sistemimizi devre dışı bırakabilmesi hala bir sır. | Open Subtitles | كيف إستطاع أنوبيس أن يهزم نظامنا الدفاعي سيبقى الأمر غامضاً |
| Orduya göre, SGC potansiyel uzaylı tehdidine karşı bizim en önde gelen ve en iyi savunma hattımız. | Open Subtitles | وفقاً للجيش . مقر بوابة النجوم هو الخط الدفاعي الأول والأفضل تجاه التهديدات الفضائية ضد الكوكب |
| Asgard'ın buraya geldiği haberini aldım, savunma teknolojimizin gösterisine tanık olmak istiyorlar, bizi mecbur ettiğiniz şu gösteri için. | Open Subtitles | لقد أستلمت تقرير بأن الأسغارد قد وصلوا ليشهدوا نظرياً حول عمل سلاحنا الدفاعي التي ستضطروننا لها |
| Sekiz yaşımdayken, Amerikan savunma sistemiyle bağlantı kurdum. | Open Subtitles | عندما كنت في الثامنة ، قمت باختراق النظام الدفاعي الأمريكي |
| Silahlar savunma moduna. Avcı göndermeye hazır ol. | Open Subtitles | مدافع الحاجز بنمط إطلاق النار الدفاعي استعداد لإطلاق المقاتلات |
| 4400'ler için bir savunma kanadı oluşturmak üzere para topluyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يحاولون جمع الأموال لينشؤا الجناح الدفاعي للـ 4400 |
| savunma sistemi, onları yanıltmak için sesini taklit ediyor. | Open Subtitles | هذا الشئ جيد النظام الدفاعي التقط صوتك ويحاكيه لكي يضللهم |
| savunma ekipleri medyada yazılanlar hakkında ithamlarda bulunmayı sever özellikle de polisin sunduğu bilgiler yanlış aktarılırsa. | Open Subtitles | يحب الفريق الدفاعي استغلال الادعاءات التي ينشرها الإعلام. خاصة التصريحات الغير دقيقة التي تقدمها الشرطة. |
| Birkaç yıl önce, yeni bir füze savunma sistemi için bastırıyordu. | Open Subtitles | قبل سنين قليلة كانوا هم يريدون تغيير النظام الدفاعي المضاد للصواريخ لنوع أفضل |
| Ne olursa olsun ablasının intikamını almayı istiyormuş, sonunda savunma türünde bir savaşçı olmuş. | Open Subtitles | لكن بغض النظر عن أمنيتها الإنتقام لإختها أصبحت من المحاربين ذوي النوع الدفاعي |
| Senin peşinden gelmesinin tek nedeni kendini savunma ihtiyacı duyduğu için. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي لأجله لاحقتكَ، هو أنها على النظام الدفاعي. |
| 5. Tank Müfrezesi, 18. savunma hattı gerisinde beklemede. | Open Subtitles | نشر 5 دبابات شركة إلى الخط الدفاعي 18 كاملة. |
| Hükümetin savunma programlarından birini Daily Planet'te görmek isteyeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لكنّي أشكّ أن تقبل الحكومة بنشر تفاصيل برنامجهم الدفاعي السرّي... |
| Sipariş on-line korumaktır savunma, ve bunu tutacak | Open Subtitles | أوامري هي الحفاظ على الخط الدفاعي و سنحتفظ به |
| Bu benim uzmanlık alanımın dışında kalıyor ama ama bilgisayar görüntülerine müdahale edildiğinin savunma stratejinizde olacağını tahmin ediyorum. | Open Subtitles | هذا خارج نطاق خبرتي ولكني سأتخيل ردك الدفاعي سيتضمن نوعاَ من التلاعب في التصوير الكمبيوتري |
| savunma formasyonu. Hedefe kilitlenin. Atış serbest. | Open Subtitles | التشكيل الدفاعي ,حددوا أهدافكم ثم أطلقوا النار |
| Duruşunu rahatlatıyor, daha rahat hissediyor, savunması düşüyor. | Open Subtitles | ها قد خفف من وضعية وقوفه هو يشعر بمزيد من الراحة بدأ يتراجع عن موقفه الدفاعي |