| Fakat bir dakika oturduktan sonra başka bir şey hissettim. | Open Subtitles | ولكن من الدقيقة التي جلست فيها كان يمكنني الشعور بذلك |
| Fakat bir dakika oturduktan sonra baska bir sey hissettim. | Open Subtitles | ولكن من الدقيقة التي جلست فيها كان يمكنني الشعور بذلك |
| Sizden elinizden geldiği kadar fazla yapmanızı istiyorum size vermek üzere olduğum bir dakika içerisinde. | TED | أريد منكم أن تفعلوا أكبر عدد ممكن من ذلك في الدقيقة التي سأمنحكم إياها الان. |
| Ve, bom, aniden, bir dakika sonra, tamamen karanlıkta kalırmışız. | Open Subtitles | وفجأة، الدقيقة التي تليها نحن في ظلام دامس. |
| Ve, bom, aniden, bir dakika sonra, tamamen karanlıkta kalırmışız. | Open Subtitles | وفجأة، الدقيقة التي تليها نحن في ظلام دامس. |
| Tiksindirici olaylar bir dakika hızla sonsuza dek olur bir sonraki kabul edilebilir. | Open Subtitles | الاحداث التي تثير إشمئزازنا لدقيقة سرعان ماتصبح مقبولة في الدقيقة التي تليها |
| O gittikten bir dakika sonra polisi arayacağımızı biliyor. | Open Subtitles | يعلم اننا سنبلغ الشرطة في الدقيقة التي سيهرب فيها |
| Hep olmamı istediğin gibi bir dakika öncesine kadar. | Open Subtitles | هذا كل ما تعنيه انت بالنسبة لي -حتى الدقيقة التي انقضت -مالذي تفعلينه؟ |
| bir dakika ayırabilirim. | Open Subtitles | في الدقيقة التي أستطيع فيها تحمل تكلفته |