| Satış yok, ama biri geldi emanet bıraktığı şu koca bebek evini aldı. | Open Subtitles | لا توجد مبيعات ، ولكن جاء شخص وأخذ بيت الدمى الضخم من الشحنة |
| Ama ekselansları bu sıradan bir bebek değil. | Open Subtitles | لا ,ليس الدمى مجددا لكنها ليست مجرد دميه عاديه ,فخامتك |
| Dinle, telefonda bir erkek sesini taklit edebilirim. Küçük kukla gösterinden de hoşlandım. | Open Subtitles | يمكنني استخدام صوت رجل على الهاتف و أحب عرض الدمى الصغير الخاص بك |
| bebekleri kızların eteklerinin altına bakabilmek için kullanıyor. | Open Subtitles | إنه يستخدم الدمى لكي ينظر أسفل تنورات الفتيات |
| Üzgünüm, tatlım, ama biliyorsun ki oyuncaklar sonsuza kadar dayanmaz. | Open Subtitles | اسفة يا صغيرى لكنك تعلم ان الدمى لا تدوم للابد |
| Evet, zenci insanların aptal ve boş olduğu klişesini destekleyen kuklalar. | Open Subtitles | نعم، الدمى التي تعزز الصور النمطية أن السود هم البكم والخرافية. |
| Rag Dolls'lar gibi onlar da bitiş çizgisine 58.04 saniyede ulaşıyorlar. | Open Subtitles | مثل الدمى البالية وصلوا أخيراً إلى النهاية |
| Almanlar cesetlere "figüran", yani kukla, bez bebek ya da değersiz bez parçası anlamına gelen "schmattes" olarak hitap etmemizi istiyorlardı. | Open Subtitles | ارغمونا على اطلاق كلمة خرة على الجثث أو نسميهم الدمى أو الفاظ اخرى مهينة |
| Orada bebek yüzlülerle oynamıyorsun. | Open Subtitles | و لست هناك في غرفة مخزن تلعب مع بعض الدمى |
| Şu katil bebek masallarını unutma zamanı. | Open Subtitles | حان الوقت لتنسى تلك التخيلات عن الدمى السفاحة. |
| Diğeri de Kankurou'yu ciddi şekilde yaralamış olan kukla ustası. | Open Subtitles | إذن فالآخر هو سيد الدمى الذي الحق جروحاً بليغة بكنكرو |
| Aynı zamanda Kabuki, kukla gösterisinin daha seçkin bir türü olan Bunraku ile yakından ilişkilendirildi ve Bunraku'dan etkilendi. | TED | في نفس الوقت، ارتبطت الكابوكي ارتباطاً وثيقاً وتأثرت بالـ بونراكو، التي هي شكل متطور من مسرح الدمى. |
| Neden mi? Çünkü Rihanna değilsiniz ve kukla değilsiniz. | TED | هل تعلمون لماذا؟ لأنكم لستم الفنانة ريهانا ولستم من الدمى أيضاً. |
| O el-yapımı bebekleri internette gördüm ve çok etkilendim. | Open Subtitles | رأيت تلك الدمى على شبكة الإنترنت، ولقد دُهشتُ تماماً |
| Pillerin şarj edilmesi gerek. oyuncaklar sandığın dibini dönüşümlü olarak kullanmalı. | Open Subtitles | البطاريات تحتاج تغيير و الدمى التى فى الدرج تحتاج تصليح |
| Bu kuklalar Dünya Bankası raporlarının geri dönüşüm ürünlerinden yapıldı. | TED | هذه الدمى مصنوعة من تقارير البنك الدولي المعاد تدويرها |
| Pinaforelar'ı ve Alley of the Dolls'u hemencecik elemiştik. | Open Subtitles | بسرعة قضينا على فريقي اصحاب المريلات وطريق الدمى |
| Muppet şovundaki o yaşlı iki ihtiyarla konuşmak gibi olacak. | Open Subtitles | الأمر أشبه بالتحدث إلى ذينك العجوزين من كرتون الدمى المتحركة |
| The Muppets take Manhattan benim tüm zamanlardaki en favori Muppet filmim. | Open Subtitles | الدمية تذهب إلى منهاتن هو أفضل أفلام الدمى لدي على الإطلاق |
| Gidip bebeklerden biriyle de evleneyim bari. İyice üzülmüş olurum. | Open Subtitles | ربما عليّ التزوج بأحدى الدمى لأخرج من الملل الذي أعيشه |
| Bu, umutsuzca karışmış ip kuklaları, özel bir sorun teşkil ediyor. | Open Subtitles | هذه الدمى المتحركة المتشابكة تماماً يائسة جدا |
| Önümüzdeki iki gün boyunca bu el-yapımı bebeklerle seksi fotoğraflarınızı çekeceğiz. | Open Subtitles | اليومين المقبلين، سنأخذ لكم صوراً مباشرة ونجعل الدمى تشبهكم |
| Kasiyerle yatıp, şişme bebeklerin hepsini almadıkça o dükkanda nasıl bu kadar harcama yapabilirsin? | Open Subtitles | إلا إذا قضيت ليلة مع ألكاشيرز وبعض الدمى كيف يمكن لك إن تنفقى كل هذا بمتجر كهذا |
| Ama Gepetto demek istedi sanırım. kuklacı olan oydu. | Open Subtitles | لكن أعتقد أنه كان يعني جيبيتو،والذي هو في الحقيقة محرك الدمى |
| Bilirsin, evde okul eğitimi, kuklalarla cinsel eğitim.... ...arkadaşlık simülasyonları, çeşitli işler. | Open Subtitles | تعرفين، تدريس منزلي ثقافة جنسية عن طريق الدمى محاكاة الصداقة ، والعمل |
| Siz küçükken, babanız sizi çok seviyordu size kuklaların gerçek olmadığını hiç söylemedi. | Open Subtitles | عندما كنت يافعا والدك أحبك كثيرا لم يخبرك أبدا ان الدمى ليست حقيقية |