| Bu Danimarka kültüründen bir fragmanın Çin kültürüne entegre edilmesi gibi. | TED | والتي تقريباً تمثل جزءاً من الثقافة الدنماركية أدمجت في الثقافة الصينية |
| Burada insanlar Danimarka usulü kahvaltı poğaçaları istiyor ve önce kahve veriyorlar. | Open Subtitles | هنا يقولون أن الحلوى الدنماركية والقهوة يقدموها مباشرةً |
| Cevap açıkça Danimarka peyniri olacaktı. | Open Subtitles | من الواضح .. الحل هي الكعكة الدنماركية ذات الجبن |
| Bu bütçeyle Danimarka'da yeni bir sayfa açılmış olacak. | Open Subtitles | ميزانية تمثل نقطة تحول في السياسة الدنماركية |
| Soygun olaylarından sonra, Danca öğrenci ve şimdi gayet iyi. | Open Subtitles | بعد عمليات السطو العديدة، الآن، تعلم الدنماركية وأصبح يُبلي بلاءً حسنا |
| 'Çıkış' adlı kitap, Danimarka siyasetinin iç yüzünü anlatıyor. | Open Subtitles | اكست تروي القصة الحقيقية للسياسة الدنماركية |
| Bu durumda Danimarka'nın savaşa ne derece katılacağı belirsiz. | Open Subtitles | ومما يطيل من امد بقاء القوات الدنماركية في افغانستان |
| Danimarka kuvvetleri istikrarı sağlamak için göreve devam edecekler. | Open Subtitles | وستركز القوات الدنماركية على استقرار الوضع |
| Danimarka ve İsveç'in, Danimarka'daki suç örgütlerine karşı yaptığı ortak bir operasyondu. | Open Subtitles | كانت عملية جماعية بين الشرطة الدنماركية والسويدية ضد عصابة دراجات نارية |
| Meslektaşlarının ölümünü Danimarka polisine mi yüklüyorsun? | Open Subtitles | أنت حملت مسؤولية موتهم للشرطة الدنماركية |
| Danimarka'nın önümüzdeki iki yıllık ekonomi politikası söz konusu. | Open Subtitles | نحن نتكلم عن السياسة المالية الدنماركية للسنتين القادمتين |
| Danimarka Sanayi toplantısı ertelendi, yani müsaitsiniz. | Open Subtitles | الاجتماع مع الصناعة الدنماركية تأجل فلا ارى من بأس |
| Evet? TV1, Somali açıklarında kaçırılan Danimarka gemisi hakkında röportaj yapmak istiyor. - Tamam. | Open Subtitles | التلفزيون يريد مقابلتك بخصوص السفينة الدنماركية المختطفة |
| Danimarka gemilerinin kaderinden hükümeti sorumlu tutmuş oluyorsun. | Open Subtitles | الحكومة غير مسؤولة عن مصير السفن الدنماركية |
| Şimdiden Danimarka siyasetini etkilemeye başlamışsın. | Open Subtitles | وها قد بدأت بالتأثير على السياسة الدنماركية |
| Korsanların interneti var ve Danimarka haberlerini takip ediyorlar. | Open Subtitles | القراصنة الآن، يملكون الأنترنت وكذلك يقرأون الجرائد الدنماركية |
| Kesin olan bir şey var: O da Danimarka Devleti yeni şirketlerin petrol kuyusu açmasına izin vermiyor. | Open Subtitles | لن نسمح للشركات الدنماركية التنقيب عن النفط. |
| Danimarka hükümeti bugün bir anlaşmaya vardı. | Open Subtitles | لقد وصلنا إلى اتفاق اليوم بين الحكومة الدنماركية |
| İngilizce anlamaz yalnızca Danca konuşur ama onu da anladığından pek emin değilim. | Open Subtitles | إنه لا يجيد الانجليزية انه يتحدث فقط الدنماركية ولست متأكدًا من أنه يفهم الدنماركية |
| Sana Danca öğretecek zamanım yok. | Open Subtitles | لا أملك الوقت لأعلمكِ الدنماركية |
| Bir adam da Lego için şu satış sonrası silahları satıyor. çünkü Lego -- Danimarkalı -- silah işinde değiller. | TED | وهناك متأنق يقوم ببيع أجزاء الأسلحة هذه لمؤسسة ليغو، لأن مؤسسة ليغو -- الدنماركية -- ليست، لديها تعامل مع البنادق. |
| "İsmini veremeyeceğimiz bir kaynaktan aldığımız habere göre adamın Dancası yokmuş." diye de ekleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تضع خبر بأنه لا يتحدث الدنماركية وأنك حصلت على هذه المعلومة من مصدر مجهول |