| Avrupa'ya gitmek istemiyorum. The Elephant Man'i görmek istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد الذهاب إلى أوروبا,أريد مشاهدة فلم الرجل الفيل |
| Karım her zaman Avrupa'ya gitmek istemiştir. | Open Subtitles | زوجتي، إنها أرادت دائما الذهاب إلى أوروبا. |
| Ben 18 oluyorum. Avrupa'ya gitmek istersem, Avrupa'ya giderim. | Open Subtitles | وإذا أردت الذهاب إلى "أوروبا"، فسأذهب إلى "أوروبا" |
| Üzgünüm, Ray, ama Avrupa'ya gitmek istiyorum. | Open Subtitles | "أنا آسفة يا (راي) ولكني أريد الذهاب إلى "أوروبا ماذا تعنين؟ |
| Avrupa'ya gidip onunla karşılaşmak en son istediğim şey olurdu herhalde. | Open Subtitles | و بكونها على ما هى عليه ، آخر ما أريد فعله هو الذهاب إلى أوروبا و لقائها بالصدفة |
| Evet, planı Avrupa'ya gidip kendini yatağa kelepçelemekti. | Open Subtitles | نعم , خطته كانت الذهاب إلى أوروبا و تكبيل نفسه بالسرير ليلاً |
| Ama Avrupa'ya gitmek istiyorsun. | Open Subtitles | لكنك تريد الذهاب إلى أوروبا |
| Senin seçeneklerin, Harvard'a ya da Princeton'a girmek Avrupa'ya gitmek veya gönüllü olarak bir yıl Afrika'da bulunmak gibi. | Open Subtitles | خياراتك , الذهاب لـجامعة (هارفرد) أم (برينستون)ِ الذهاب إلى أوروبا أم التطوّع بأفريقيا لسنة |