Gerçekten Şükran Günü'nden önceki gece alışverişe gitmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل ترغبين فعلا في الذهاب للتسوق الليلة السابقة لعيد الشكر؟ |
alışverişe gitmek için dersi asmak seni özürlü yapmaz. | Open Subtitles | سأعوضك عزيزتي . تجنب الحصص و الذهاب للتسوق لا يجعلك شخص مختل |
Benimle alışverişe gitmek istemiyorsa neden direkt söylemedi? | Open Subtitles | إذا لم يكن يريد الذهاب للتسوق معي، لمَ لم يقل ذلك؟ |
Özür dilerim. İkram edebileceğim başka birşey yok. alışverişe çıkmaya vaktim olmadı. | Open Subtitles | آسفة لأنه ليس لديّ ما أقدمه غيره لم يتسن لي الذهاب للتسوق |
İstersen alışverişe gidebiliriz. Başka birşeyler alırsın. | Open Subtitles | إذا أحببتي الذهاب للتسوق ، لتشتري على ذوقكِ |
Çocukları okula bırakıp Emine ile alışverişe gideceğim. | Open Subtitles | سآخذ الصغار إلى المدرسة (وبعدها الذهاب للتسوق مع (ايمين |
Bugün alışverişe gitmek ister misiniz? | Open Subtitles | أتريدون يا رفاق الذهاب للتسوق اليوم؟ |
Biliyor musun, gerçekten yapmak istediğim, ...annemle alışverişe gitmek. | Open Subtitles | ما اوده حقاً هو الذهاب للتسوق مع أمي |
alışverişe gitmek, maç seyretmek ya da masaj ister misin? | Open Subtitles | -مثل الذهاب للتسوق أو مشاهدة كرة القدم أو الحصول على تدليك؟ |
- alışverişe gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الذهاب للتسوق |
Eric, tatlım, alışverişe gitmek zorunda değiliz. | Open Subtitles | إريك) عزيزي لا يتوجب) علينا الذهاب للتسوق |
alışverişe gitmek? | Open Subtitles | ؟ الذهاب للتسوق ؟ |
Cumartesi olmaz. Marliyn alışverişe gitmek istiyor. | Open Subtitles | لا يمكننى ذلك , يوم السبت (مارلين) تريد الذهاب للتسوق |
...neşelenmek için alışverişe çıkmaya karar verdim. | Open Subtitles | أنني قررت كان بلدي الوحيد اللجوء إلى الذهاب للتسوق. |
Annem Cumartesileri alışverişe çıkmaya bayılır. | Open Subtitles | أمنا تُحب الذهاب للتسوق كل سبت |
Bugün için giyeceğin bir şey yoksa şehre alışverişe gidebiliriz. | Open Subtitles | إن لم يكن عندك ما ترتديه اليوم فيمكننا الذهاب للتسوق من وسط المدينة - حسناً |
Bugün için giyeceğin bir şey yoksa şehre alışverişe gidebiliriz. | Open Subtitles | إن لم يكن عندك ما ترتديه اليوم فيمكننا الذهاب للتسوق من وسط المدينة - حسناً |
Çocukları okula bırakıp Emine ile alışverişe gideceğim. | Open Subtitles | سآخذ الصغار إلى المدرسة (وبعدها الذهاب للتسوق مع (ايمين |