| Sanatın sadece sanat müzelerine ait olduğunu düşünen bazı şüpheciler var. | TED | يوجدُ حاليًا بعض المتشككين الذين يعتقدون أن الفن ينتمي إلى متاحف الفن فقط. |
| Kendi dertlerinin çok önemli olduğunu düşünen insanlar beni deli ediyor. | Open Subtitles | الناس الذين يعتقدون أن مشاكلهم كبيرة جداً يصيبونني بالجنون |
| Bu nedenle, beni dinleyen herkese masum ve dürüst bir adamı kafasından vurmanın iyi bir şey olduğunu düşünen çocukları durdurmalarını söylüyorum. | Open Subtitles | ولذلك أنصح كل من يسمعنى الآن أن يوقفوا الأطفال الذين يعتقدون أن إطلاق الرصاص على الأبرياء والمحترمين شىء جيد |
| Sonuç olarak, yozlaşmanın önlenemez... ...olduğuna inanan kişiler de var. | TED | وأخيراً، حسنا، هناك أولئك الذين يعتقدون أن الفساد أمر لا مفر منه. |
| Bu neredeyse aya inişin sahte olduğuna inanan insanların oranı. | TED | وهي ذات النسبة من الشعب الأمريكي الذين يعتقدون أن الهبوط على سطح القمر كان كذبة |
| Hamileliğin bir zayıflık olduğunu düşünen bütün kadın düşmanı piçleri çağırıp | Open Subtitles | قام بدعوة كل هؤلاء الحمقى كارهي النساء الذين يعتقدون أن الحمل هو أشكال الضعف، |
| Bugün, direnişimizin gelip geçici bir hareket olduğunu düşünen insanlar görüyorum fakat aynı zamanda hepimizin sabırlı olması gerektiğini söyleyen iyi niyetli insanlar da var çünkü direnişimiz henüz "çok yeni". | TED | اليوم، أقابلُ الكثير من الناس الذين يعتقدون أن حركتنا هي مجرد مرحلة وستختفي، لكن أسمع أيضًا مناصرين ذوي نوايا حسنة يخبروننا أن نكون صبورين، لأن حركتنا لا تزال جديدة. |
| O, hükûmetin sinsi bir örgüt olduğuna inanan insanlardan biri. | Open Subtitles | إنه من هؤلاء الذين يعتقدون... أن الحكومة لهي منظّمة مخادِعة. |