| Evet ama dün neredeyse bir çocuğu öldüren tek sen varsın. | Open Subtitles | نعم , لكن أنت الوحيد الذي كاد أن يقتل طفل البارحة |
| Bu şehir için neredeyse hayatını veren bir polise. | Open Subtitles | الشرطي الذي كاد أن يعطي حياته إلى هذه المدينة هو حقير. |
| Havuzda neredeyse boğulacak olan çocuğun hikâyesini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تذكر قصة الولد الذي كاد أن يغرق في البركة? |
| Onu az kalsın öldürecek olan babasını bu kadar önemsemesi beni şaşırtmıştı. | Open Subtitles | أتسائل كيف تيدي يكترث لأمر والده الذي ... كاد أن يقتله تقريباً |
| az daha küçük kızın kanına giren iğrenç pezevenkle mi? | Open Subtitles | البحار الإنجليزي الوضيع الذي كاد يردي ذلك الصغير؟ |
| İğrenç pezevengin neredeyse öldüreceği küçük kız nasıl? | Open Subtitles | كيف حال ذلك الصبي الذي كاد يقتله ذلك البحار الإنجليزي الوضيع؟ |
| Dün ameliyat masasında neredeyse ölen birinin kafasına bir delik mi açmak istiyorsun? | Open Subtitles | تريد أن تثقب جمجمة المريض الذي كاد يموت على طاولة العمليات البارحة؟ |
| Senden, neredeyse kendini öldüren mal kafalı olduğum için özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | انا لن اعتذر اليك اساسا لانني لست الغبي الذي كاد ان يقتل نفسه |
| Üzgünüm, ama neredeyse onu öldüren kişi olarak odaya öylece girip göremezdim. | Open Subtitles | أنظري أنا أسفة، ولكني لم أستطع الدخول في تلك الغرفة والنظر أليها اعلمُ بأنني الشخص الذي كاد يقتلها |
| Ona neredeyse birini öldürtecek olan sanrı onun hayatını kurtardı. | Open Subtitles | الوهم الذي كاد يتسبب بمقتله. هو ما أنقذ حياته |
| Sonrasında bildiğim tek şey, beni neredeyse öldüren şeye dönüştüğüm oldu. | Open Subtitles | وقضيت شهور في القاعدة لأستعيد نشاطي وما أتذكره بعد ذلك، أنني أصبحت الشيء الذي كاد أن يقتلني. |
| Bu valf sayesinde neredeyse çok büyük bir iş başaracaktık. | Open Subtitles | لا، ولكننا وصلنا هذا الصمام الذي كاد أن يصبح صفقة كبيرة |
| Beni neredeyse öldüren kayıp kanıt buydu ve artık elimde. | Open Subtitles | هذا هو الدليل المفقود الذي كاد يقتلني .. والآن قد حصلت عليه .. |
| Ve bir gün torunlarımıza acımasız bir kadının neredeyse aramızı bozduğunu anlatacağız. | Open Subtitles | وفي يوماً ما سنخبر أحفادنا بأمر ذلك الرجل الذي كاد أن يفرقنا! |
| Aşk yüzünden neredeyse ölüyordun, değil mi? | Open Subtitles | لقد كان الحب الذي كاد أن يقتلك أليس كذلك؟ |
| neredeyse sadece beni değil, kendini de helake sürükleyenin vicdanının olmadığını ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعرف أنه لم يكن ضميركِ الذي كاد يجعلكِ تدمّرينَ نفسكِ، بل أنا |
| Onu neredeyse öldüren içkiyi ben verdim, ama ben zehirlemedim. | Open Subtitles | لقد أعطيته الشراب الذي كاد أن يقتله لكني لم أقُم بتسميمه |
| Ben bugün seni plajda neredeyse düzen adamım. | Open Subtitles | أنا الشخص الذي كاد يضاجعك عند الشاطيء |
| Tamam bak mesele şu ki seni seçtiğimi biliyorsun, o yüzden seni kovmazsam bana artık, hep seni az daha kovacak adam gözüyle bakacaksın. | Open Subtitles | حسناً، لقد اخترتك بالفعل و أنت تعلم ذلك و إن لم أستمر بذلك ستعتبرني دائماً الرجل الذي كاد يطردك |
| az kalsın garajımızı yakıp kül edecek olan Oliver mı? | Open Subtitles | أوليفر" ، الذي كاد أن يشعل النار في الجراج ؟" |
| Bizimkilere az daha olacak şeyden bahsettin mi hiç? | Open Subtitles | هل أخبرتهم من قبل عن الشيء الاخر؟ الذي كاد أن يحدث؟ |