| Birkaç hafta önce, eşi Natasha'ya vermek istediği Tahiti incisi hakkında karar vermeye çalışan bir meslektaşımla birlikteydim. | TED | قبل بضعة اسابيع، كنت مع أحد زملائي الذي كان يحاول أن يقرر أي لؤلؤة من تاهيتي يريد أن يهديها لزوجته الرائعة ناتاشا. |
| Yalnızca oğlumu öldürmeye çalışan bir adamı öldürdüm. | Open Subtitles | إنّي فقط قتلت الرجل الذي .كان يحاول قتل ابني |
| William'ı öldürmeye çalışan adamdan aldım. | Open Subtitles | حصلت عليه من الرجل الذي كان يحاول قتل وليام. |
| Hayır. Saklamaya çalıştığı duygusu küçümsemeydi. | Open Subtitles | كلاّ فالإحساس الذي كان يحاول إخفائه هو الإحتقار |
| Ne yapmaya çalışıyordu ki? | Open Subtitles | لقد حطم النافذة. ما الذي كان يحاول فعله؟ |
| Ve o kızla beraberken ve o kızı öldürmeye çalışan o adamla birlikteyken de öyle oldu. | Open Subtitles | و كنت مع هذه الفتاة و هذا الشاب الذي كان يحاول قتلها |
| Dışarı çıkmamın tek sebebi, arkadaşım onu öldürmeye çalışan adamın evinde olduğundan. | Open Subtitles | السبب الوحيد في مجيئي إل هنا هو أن صديقي في المنزل لقد خطفه مالك هذا المنزل الذي كان يحاول قتله |
| Çekişmede bir "büyük patlama" daha yaratmaya çalışan şu adam olabilir. | Open Subtitles | ربّما الرجل الذي كان يحاول خلق إنفجار كبير في المناقشة |
| Bahse girerim ki bir kaç ay önce size evi sattırmaya çalışan imarcı tapuya karşılık size hiçbir şey vermeyecekti. | Open Subtitles | أنا أراهن بأن ذلك السمسار الذي كان يحاول جعلكِ تبيعين المنزل منذ بضعة شهور سيدفع لكِ أي مبلغ مقابل سند الملكية |
| Adayı bulmaya çalışan adam bu. | Open Subtitles | هذا هو الرجل الذي كان يحاول إيجاد الجزيرة |
| Binaya girmeye çalışan timimiz saldırıya uğramış. | Open Subtitles | فريق الهجوم الذي كان يحاول الدخول إلى المبنى تعرض للهجوم |
| Denizaltıyı durdurmaya çalışan adama ne oldu? | Open Subtitles | ماذا حدث للرجل الذي كان يحاول رفع غواصة؟ |
| Onunla anlaşmaya çalışan bir itfaiyecinin de burnunu kırmış! | Open Subtitles | حتى أنه كسر أنف رجل الإطفاء الذي كان يحاول التفاوض |
| Bu marketi sizi parçalamaya çalışan dünyanın suratına fırlattınız. | Open Subtitles | انتم سيطرتم على الاسواق بالعالم الذي كان يحاول السيطرة عليكم |
| Yalnızca oğlumu öldürmeye çalışan bir adamı öldürdüm. | Open Subtitles | إنّي فقط قتلت الرجل الذي كان يحاول قتل ابني. |
| O anda binayı patlatmaya çalışan biriyle savaşıyordu. | Open Subtitles | القتال الأحمق آخر الذي كان يحاول تفجيره. |
| Bu, Pacific West Cam'dan sızdırmaya çalıştığı para. | Open Subtitles | هذه هي المال الذي كان يحاول ابتزازه من شركة غربي المحيط الهادي للزجاج |
| Geçen gece hırpalamaya çalıştığı bir adamın evinden. | Open Subtitles | في منزل الرجل الذي كان يحاول قتله ليلة البارحة |
| Miktar önemli değil silah almak için kullanmaya çalıştığı paranın geldiği fon, daha büyük bir problem. | Open Subtitles | العدد الذي كان يحاول الحصول عليه خطر |
| Bir bakalım bu sabah ay yüzlü kütüphane asistanı ne gizlemeye çalışıyordu. | Open Subtitles | دعنا نرى مساعد أمين المكتبة ذو الوجه القمري ما الذي كان يحاول إخفاؤه هذا الصباح ؟ |
| Hatırlayın, Gonta daha geçen yıl Suzuka Ormanı'nı ele geçirmeye çalışıyordu. | Open Subtitles | لا تنسى ان , جونتا هو الشخص الذي كان يحاول اخذ غابة سوزوكا |
| Senin kayak antrenörün her fırsatta elitutmaya çalışıyordu. - Bunu hatırlıyor musun? | Open Subtitles | ومرشد التزلج . الذي كان يحاول أن يمسك يدكِ |