"الذي يجب أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • gereken
        
    • gerektiğini
        
    • zorunda olduğum
        
    • olması
        
    Ama gizlilik ve alışmamız gereken paranoyak güvenlik önlemleri daha uzun gibi gösterdi. Open Subtitles لكن السريةَ غطاء الأمنِ المذعورِ الذي يجب أن نَلتزمُ به جَعلَه يَبْدو أطولَ
    Sadece o olması gereken yerde o alır emin olmak için yeterince uzun. Open Subtitles فقط فترة كافية لأتأكد أنه ذهب إلى المكان الذي يجب أن يذهب إليه
    Bonnie sizin, tam da bizim takılmamız gereken tarzda insanlar olduğunuzu düşünüyor. Open Subtitles بوني تعتقد بأنكم ذالك النوع من الناس الذي يجب أن نتسكع معهم
    O burada kalıyor. Ne yapması gerektiğini ona ben söylerim. Open Subtitles ستبقى هنـا، أنا الذي أقرر ما الذي يجب أن تفعله.
    ve bu başkası, aramak zorunda olduğum kişi. Open Subtitles و هذا الشخص الآخر هو . الذي يجب أن أبحث عنه
    Ben içki içmem. Hakkımda bilmen gereken bir şey bu. Open Subtitles لا، أنا لا أشرب الخمر، الذي يجب أن تعرفه عني
    Kişiliğinin olması gereken yerdeki dev kara delikten dikkati başka yere çekiyor. Open Subtitles فذلك يصرف الإنتباه عن المكان الموحش الذي يجب أن تبقى فيه شخصيتها.
    İşte günde iki kez beslenmesi gereken, binlerce ağzı olan canavar burası. Open Subtitles هذا هو الوحش ذو الألف فم، الذي يجب أن يطعم مرتين يوميا.
    Şu anda alâkadar olman gereken tek polis benim, tamam mı? Open Subtitles أنا الشرطي الوحيد الذي يجب أن تشغل نفسك به الآن، اتفقنا؟
    Ona, endişe duyması gereken üvey kardeşin ben olmadığımı söyledim. Open Subtitles أخبرتها أنني لست الأخ بالرعاية الذي يجب أن تقلق منه
    Bazen sosyal itibar adına yalancılığa isteyerek katılabiliriz, belki sır olarak saklanması gereken bir sırrı saklamak için. TED أحيانا نُعد المشاركين في الخداع من أجل المكانة الاجتماعية، ربما للحفاظ على السر الذي يجب أن يبقى مكتوم، سر.
    Korkmanız gereken asıl şey nedir? TED ما هو الشيء الحقيقي الذي يجب أن تخاف منه؟
    Sizin sormanız gereken soru bir model sizin vereceğinizden daha fazla bilgi verip vermeyeceği midir. TED السؤال الذي يجب أن تسألوه هو هل يزودكم النموذج بمعلومات أكثر من التي تعرفونها بشكل آخر.
    Kendimize sormamız gereken soru şu ki: TED وهذا هو السؤال الذي يجب أن نسأله لأنفسنا.
    Bu neslin yapması gereken ikinci şey kurumlarımızı oluşturmaktır. TED الأمر الثاني الذي يجب أن يقوم به هذا الجيل هو خلق مؤسساتنا الخاصة.
    İngilizler hakkında hatırlamanız gereken bir şey varsa, o da bizim çok sofistike bir mizah anlayışımız olduğudur. TED والشيء الذي يجب أن يُذكر عن الإنجليز، بطبيعة الحال، أن لدينا إحساس راقي جدا من الفكاهة.
    Kahrolası şeyi hissetmek istiyorum. O yüzden ne yapmam gerektiğini... Open Subtitles لذلك لا أعرف برأيك ما الذي يجب أن أفعله ؟
    Cinsiyetin problemi, kim olduğumuzu umursamadan nasıl olmamız gerektiğini buyurmasında. TED الإشكال مع الجنس، أنه يحدد الحال الذي يجب أن نكون عليه بدلًا من الاعتراف بالحال الذي نحن عليه.
    Ama belki o zaman benimle evlenmen gerektiğini anlarsın. Open Subtitles ولكن عندها ربما تدركين أنني الشخص الوحيد الذي يجب أن تتزوجيه
    Yaşayan her varlık için almak zorunda olduğum karar bu. Open Subtitles هذا هو القرار الذي يجب أن أتخذهنيابةًعن كل شئٍحي..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more