| Gerçekten anlamıyorum! Bana ne yapmam gerektiğini söyle. | Open Subtitles | أنا لا أفهم حقا أخبرني ما الذي يجب علي فعله |
| Gelmiş buraya ne yapmam gerektiğini söylüyorsun! | Open Subtitles | و تقف أمامي لتخبرني ما الذي يجب علي فعله ؟ |
| Ne yapmam gerektiğini biliyorum yarına kadar senden haber alamazsam her şeyi kapatmaya başlayacağım ve saklanacağım, aynen konuştuğumuz gibi. | Open Subtitles | انا اعرف ما الذي يجب علي فعله لو لم اسمع منك خبراً بحلول الغد سأبدأ بإغلاق كل شيئ |
| Hayır, yalnızca ne hakkında kötü hissetmem gerektiğini anlamaya çalışıyorum, dostum. | Open Subtitles | لا، كنتُ أحاول فقط أن أكتشف ما الذي يجب علي أن أشعر به، يا صاحبي |
| Birisi daha ne yapmam gerektiğini söylerse, çığlık atacağım. | Open Subtitles | لأنه إذا شخص آخر سوف يقول لي ما الذي يجب علي فعله، أقسم أنِ سوف أصرخ |
| Ne yapmam gerektiğini anlatmıyorsun. | Open Subtitles | أنت لم تخبرني ما الذي يجب علي أن أفعله |
| Ama şu an böyle yapmam gerektiğini hissediyorum. | Open Subtitles | فقط أشعر الآن بأن هذا الذي يجب علي فعله |
| Ne zaman bir hastanın ölüm döşeğine gittiysem, hastanede ya da evde, kendimi ne kadar yetersiz hissettiğimi hatırlıyorum. Yani ne söylemem gerektiğini bilememe hissi. Ne diyebileceğimi, ne yapmam gerektiğini bilememe hissi. | TED | أتذكر كل مرة أذهب بها إلى مريض على فراش الموت، سواءا في المشفى أو في المنزل، أتذكر احساسي بالفشل -- أحساس أن لا أعرف ما الذي يجب علي قوله لا أعلم ما الذي يمكنني قوله لا أعرف ما الذي يجدر بي فعله. |
| Ne yapmam gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | اعرف ما الذي يجب علي عمله |