| Ve benim dünyamda, bu kampta bir öğretmensin, ve öğreteceksin demek oluyor. | Open Subtitles | أنت تعتبر مدرب في هذا المعسكر الذي يعني بإنك يجب أن تُدرب. |
| Bu demek oluyor ki dün gece bir bar dolusu şüpheli varmış. | Open Subtitles | الذي يعني أن هناك بار ملئ بالمشتبه بهمِ هنا في الليلة الماضية |
| Bu da demektir ki, hala ölecekler ve kardeşin de öyle. | Open Subtitles | و الذي يعني أنهم سيظلون يريدون قتلكم وهذا ما سيحدث لأختكِ |
| Japonca bir fiil olan kabuku'dan türeyen kabuki kelimesi olağandışı ya da garip anlamına gelir. | TED | كلمة كابوكي مشتقة من الفعل الياباني كابوكو، الذي يعني الخروج عن المألوف أو الشذوذ. |
| Mercek anlamına gelen o sembol aynı zamanda göz anlamına da geliyor. | Open Subtitles | نفس الرمز الذي يعني البؤرة قد يعني أيضاً العين |
| Demek ki katil eve bu arada girmiş. | Open Subtitles | 1 7. الذي يعني القاتل في الوسط في مكان ما. |
| Onun için anlamı olan tek şey de Fiona'ydı. | Open Subtitles | وفيونا هي الشيء الوحيد الذي يعني شيئا له |
| Peki bu ne demek? Güç dediğimizde insanlar, üstünlükle ilgili olduğu için testesteron hakkında düşünmeye eğilimliler. | TED | إذا ما الذي يعني ذلك؟ عندما نفكر بالقوة فإن الناس يميلون إلى التفكير فقط بالتيستوستيرون لأن ذلك يكون متعلقاَ بالسيطرة |
| Eğer böyle olsaydı, benim için anlam ifade eden tek şeyi gelişigüzel yok etmezdin. | Open Subtitles | .. وفي تلك الحاله .. لن تتسببي في تحطيم الشئ الوحيد الذي يعني كل شئ لي |
| Evet. Bu demektir ki suç mahali herhangi bir yer olabilir. | Open Subtitles | نعم ، الأمر الذي يعني أن مسرح الجريمة يمكن أن يكون في أي مكان |
| O zaman Herb, Alan'la yatmış oldu ve Alan da Chris ile, bunun anlamı da... | Open Subtitles | إذاً هيرب نام مع آلان وآلان نام مع كريس الذي يعني |
| Ve işte bu. Çiftliğin adı Polyface (çok yüzlü). Aslında şu demek oluyor -- | TED | وهذا هو المزرعة تدعى بولي فايس الذي يعني |
| Dış gövde sonunda pastan tamamen çatırdamış olmalı. Yani demek oluyor ki şu an su alıyoruz. | Open Subtitles | الهيكل الخارجي لا بدّ وأن تصدّأ أخيرا خلال، الذي يعني بأنّنا نأخذ ماء. |
| demek oluyor ki 24'üne kadar... ...birşeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | الذي يعني نحن يجب أن نعمل الشيء بالرابع والعشرون. |
| Bu da demektir ki, alev almış zambak yaklaşık saat 1:30'da boyanmış. | Open Subtitles | الذي يعني أن قاتلنا رسم شعار الكشافة تقريباً في الساعة 1: 30. |
| Kesinlikle kazanıyordu, Bu da başka birinin propandan bilgisi olduğunu gösterir. | Open Subtitles | هو بالتأكيد كان، الذي يعني شخص ما آخر عرف بشأن البروبان |
| Onun parasıyla ona boyun eğerek bir hafta sonu geçireceğini sanıyorsan... bu, ona hoşgörü gösterip, benim bedelini ödediğim bir hafta sonu anlamına gelir. | Open Subtitles | إن كنت تعتقد بأننا سنسترسِل بعطلة نهاية الإسبوع على حسابه و الذي يعني بأنه سيسترسِل بعطلة نهاية الإسبوع على حسابي |
| Benim adım Carbone, silahı olan sıska beyaz çocuk anlamına gelir. | Open Subtitles | اسمي كاربوني، الذي يعني ولد أبيض نحيل ببندقية. |
| "Su birikintisi" anlamına gelen hangi eski terim aynı zamanda bir Avustralyalı sörf kıyafeti firmasının adıdır? | Open Subtitles | ما هوا المُصطلح البدائي الذي يعني عين الماء الذي هو أيضاً إسم لشركة ملابس إسترالية ؟ |
| Kelime ilk olarak Latince'deki dayanmak, acı çekmek anlamına gelen patior'dan geliyor. | TED | فهي تأتي من الجذر اللاتيني .. الذي يعني " معاناة " او " عوز - نقص " |
| Bu da Demek ki, birkaç sene önce beni neredeyse öldürecek olan nanovirüsü yaratan ırkı tanımlamış olduk. | Open Subtitles | الذي يعني أننا تقريبا حددنا الجنس الذي خلق الفيروسات الآلية التي كادت تقتلني قبل سنتين |
| Benim için gerçekten anlamı olan binalarımızdan birinin kumarda kaybetmesine izin verdin. | Open Subtitles | تركته يقامر بالمبنى الوحيد لنا الذي يعني في الحقيقة شيء لي |
| Hayır, çünkü ben bunun ne demek olduğunu bilmiyorum. Biliyor musun? | Open Subtitles | لا، لأنني لا أعرف ما الذي يعني . هل تعلم؟ |
| Benim için bir şeyler ifade eden bana yalan söylemeyen, beni seven tek kişiyi kaybettim. | Open Subtitles | ولقد فقدت الشخص الوحيد الذي يعني شيئاً لي والذي لم يكذب على قط، الذى أحبني |
| Yılda sadece dört sınav oluyor, Bu demektir ki bunu kaçırırsan, bir dahaki sınav için... | Open Subtitles | هناك فقط أربع إختبارات بالعام، الذي يعني أنه إذا فوتي هذا، سيتعين عليك الإنتظار |
| Saldırganlar bu kamyonda olduğunu biliyorlardı, bunun anlamı da... | Open Subtitles | المهاجمون كانوا يعلمون مالذي كان في شحنة النقل ...الذي يعني |