| Hepimiz ölüm miti, ölümden sonra bizi bekleyen dünya, yaşlanan büyüklerimiz ile uğraşmak zorundayız. | TED | كلنا لدينا مشكلة لغز الموت والعالم الذي ينتظرنا بعد الموت الشيخوخة وسنين الكهولة |
| bizi bekleyen iş, görev, önümüzdeki sınama çok büyük. | TED | العمل الذي ينتظرنا، المهمة التي تنتظرنا، التحدي الذي ينتظرنا كبير. |
| Ancak ciğerlerimizin ihanet ettiğini hissedince ışığa ve yüzeyde bizi bekleyen korkuya çıkardık. | Open Subtitles | و فقط عندما كنا نشعر ان رئتينا تخوننا و اننا نتجه نجو الضوء و الخوف من الذي ينتظرنا على الأرض |
| Geçen yıl tek bir şey öğrendiysem o da bizi neyin beklediğini bilemeyeceğimiz. | Open Subtitles | لو كنت قد تعملت شيئا من السنة الماضية، فهو أننا لن نعرف ما الذي ينتظرنا خلف الزاوية. |
| Ne ile yüzleştiğimiz hatırlamak bizi dışarıda neyin beklediğini bilmek hiçbir şey istemeden her şeyimizi alan şeyi bilmek. | Open Subtitles | ، لنتذكر ما نحن نواجه ، و ما الذي ينتظرنا بالخارج هناك الشئ الذي لا يطلب شئ ولكن يستحوذ على كلّ شئ |
| Nereye gitmemiz gerektiğinden emin değildim ama eve dönemeyeceğimizden emindim bizi bekleyen tehlikeyle yüzleşmeye hazır olana dek. | Open Subtitles | لم اكن متأكداً أين يجب أن نذهب اعرف بأنه لانستطيع العوده إلى البيت حتى نستعد للخطر الذي ينتظرنا |
| Bu bizi bekleyen gelecektir. | TED | هذا هو المستقبل الذي ينتظرنا. |
| Orada bizi bekleyen neler var, kim bilir? | Open Subtitles | من يعلم ما الذي ينتظرنا هنا |
| Yoksa kendimizi Culloden Moor'un dibinde bizi bekleyen uçuruma bakarken bulabiliriz. | Open Subtitles | ونجد أنفسنا ننظر إلى الهلاك الذي ينتظرنا في (كولدن مور) |
| bizi bekleyen kalkan duvarına! | Open Subtitles | إلى الجدار الحامي الذي ينتظرنا! |
| - Loidis'te bizi bekleyen nedir? | Open Subtitles | وما الذي ينتظرنا في (لويديس)؟ سوف نرى. |
| Berlin'de bizi neyin beklediğini merak ediyorum. | Open Subtitles | اتساءل يا ترى ما الذي ينتظرنا في برلين |
| Bizi neyin beklediğini bilmiyorduk. | Open Subtitles | لم نكن نعلم ما الذي ينتظرنا |