| telsiz frekansı dokuzda. Çok uzakta olamaz. | Open Subtitles | اضبطوا تردد الراديو الخاص بكم إلى تسعة لا يمكن أن تكون بعيدة |
| Ben de tekrar ediyorum, telsiz çalışmıyor. | Open Subtitles | وأكرر, الراديو الخاص بك لن يعمل |
| radyo Japon malı. Belki polisi de satın aldılar. | Open Subtitles | انه راديو ياباني ربما اشتروا الراديو الخاص بنا |
| radyomu nasıl çalacağımı söyleme Karışma benim işime! | Open Subtitles | لا تخبرني بكيفية تشغيل الراديو الخاص بي فقط لا تدخل في شؤوني |
| Sonra korktu ve arabaya bindi Telsizine uzandı ki ona saldırdılar. | Open Subtitles | و... ثم انه استثنائي وحصل مرة أخرى في ووصل لجهاز الراديو الخاص به. |
| Az önce telsizden size söylediğim şeyi anlamadınız mı? | Open Subtitles | ما الذي لم تفهموه بشأن إرسال الراديو الخاص بي؟ |
| Bütün gece boyunca telsizinin bozuk olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | إدارة مخاطر المؤسسات، يدعي كان جهاز الراديو الخاص به من الخدمة طوال الليل، |
| telsiz ayarlarını bozuyorum. | Open Subtitles | أنا أشوش على جهاز الراديو الخاص به |
| Kessler, telsiz frekanslarını engellemiş olmalı. | Open Subtitles | يبدوا أن (كاسلر) إلتقط بث الراديو الخاص بكم و عطلهم |
| Ayrıca telsiz konuşmalarına da bağlan. | Open Subtitles | ويا (غارسييا)إربطينا بجهاز الراديو الخاص بهم |
| telsiz çalışmıyor. | Open Subtitles | الراديو الخاص بك لن يعمل |
| Sen benim telsiz operatörümsün. | Open Subtitles | أنت عامل الراديو الخاص بي . |
| Sen benim telsiz operatörümsün. | Open Subtitles | أنت عامل الراديو الخاص بي . |
| radyo şovun için, o zavallı çocuğun ölümünü kullanıyorsun. | Open Subtitles | استغلال موت ذلك الفتى المسكين لعرض الراديو الخاص بك! |
| Arkadaşlarım radyo programına bayıldı. | Open Subtitles | أصدقائي أحبوا الراديو الخاص بك |
| Çok çalışıyorum, radyomu dinleyeceğim. Hoşuna gitmedi mi? | Open Subtitles | أنا أعمل بجد سأقوم بتشغيل الراديو الخاص بي لا تريد هذا؟ |
| radyomu dinleyeceğim. | Open Subtitles | يمكنني تشغيل الراديو الخاص بي |
| Telsizine uzanıyordu. | Open Subtitles | وكان الوصول لجهاز الراديو الخاص به |
| Telsizine cevap vermedin. | Open Subtitles | لم تٌجيب علي الراديو الخاص بك ؟ |
| Audrey telsizden senin geldiğini duydu ve seni elinde o tüfekle görünce hemen sıvıştı. | Open Subtitles | أودري سمعت انك قادم على الراديو الخاص بها وعندما رأتك تسحب سلاحك قد خرجت |
| Audrey telsizden senin geldiğini duydu ve seni elinde o tüfekle görünce hemen sıvıştı. | Open Subtitles | أودري سمعت انك قادم على الراديو الخاص بها وعندما رأتك تسحب سلاحك قد خرجت |
| telsizinin kapalı olmasının bir sebebi var mı? | Open Subtitles | أهنالك سبب لأطفاء الراديو الخاص بك |
| - Son konumamızda o gece telsizinin bozuk olduğunu söyledin. | Open Subtitles | عندما تحدثنا، قال لك أن الراديو الخاص بك وكسر - ليلة السبت. |