| Bu harika tüfeğin nereden çıktığını merak ediyorsunuz, değil mi Kaptan? | Open Subtitles | بالتأكيد أنت تتساءل أيها الربان من أين أتيت بهذه البندقية اللطيفة |
| Kaptan, eminim bu av tüfeğinin nereden geldiğini merak ediyorsun. | Open Subtitles | أكيد تتعجب أيها الربان من أين أتيت ببندقية الصيد هذه |
| Lütfen izin verin, size tavsiye... aşağıda garip bir şeyler oluyor, Kaptan. | Open Subtitles | رجاءا اسمح لي هذا شيء ما يجري هناك أيها الربان |
| pilot rotadan yaklaşık 1000 mil saptığımızı söyledi. | Open Subtitles | قال الربان إننا ابتعدنا أكثر من ألف ميل عن مسارنا |
| Niye yalan söylediğini bilmiyorum ama Kaptan gelmeden dön, yoksa ikimize de fırça atar. | Open Subtitles | لا أدري ما الذي تخفيه ولكن خير لك أن تعود قبل عودة الربان وإلا فإن كلينا سيُسلخ جلده |
| İyi olacağım, Kaptan. | Open Subtitles | لكنني معارض لهذا وبقوة سأكون بخير ايها الربان |
| Hayır Kaptan. Ama güney komutanlığındaki biri öyle yaptı. | Open Subtitles | كلا أيها الربان, لكن شخص ما في القيادة الجنوبية فعل |
| İzinsiz girdiğim için özür dilerim, bay, Kaptan, reis, efendim. | Open Subtitles | لم اقصد التطفل, الاستاذ. القبطان,الربان, ساندى. |
| Özür dilerim Kaptan dalgalar hakkında pek bir şey bilmem. | Open Subtitles | متأسفة أيها الربان لكني لا أعرف شيئاً عن المد و الجزر |
| Tehdit değil. Yalan söylersen seni öldürürüm Kaptan. | Open Subtitles | هذا ليس تهديداً سأقتلك إن كنت تكذب أيها الربان |
| Hem Kaptan hem de geminin sahibi dün akşam gittiler. | Open Subtitles | . لقد فر المالك بالأمس . كذلك فعل الربان |
| Lütfen ara, Kaptan çünkü bu gece çalışacaksam Brooks Dunn biletlerini verecek birini bulmalıyım demektir. | Open Subtitles | قم بذلك أيها الربان. لانه ان كان علي أن اعمل هنا, بعدها سأحتاج الا احد |
| Kaptan ve mürettebat temiz su içer. Köleler ne bulursa onu içer. | Open Subtitles | تحصّل الربان والطاقم على مياه شرب نظيفة بينما شرب العبيد ما تحصّلوا عليه |
| Turlar düzenlerim. Ayrıca Kaptan köşkünde barmenlik yapıyorum. | Open Subtitles | أجل، أقدّم جولات بالباخرة وليلاً أعمل نادلاً بمقصورة الربان |
| Kaptan gemiyi çok sıkı yönetiyor,ve uyuşturucu ciddi bir ihlaldir. | Open Subtitles | الربان يدير السفينة ، ويعد المخدرات إنتهاكاً خطيراً |
| Günaydın, Kaptan. Yağda sardalyalı yumurta ister misin? | Open Subtitles | ،صباح الخير، أيها الربان هل تريد سمك السردين بالبيض ؟ |
| Gökyüzündeki ışıklar, hayvanların acayip davranması, kayıp pilot gibi. | Open Subtitles | الأضواء في السماء, التصرفات الغريبة للحيوانات, الربان المفقود |
| ve pilot onu doğrudan eve bırakmak için... kesin emirler aldığını söylemiş. | Open Subtitles | اجاب الربان بأن لديه اوامر سريه ان يأخذه مباشره لبيته |
| Umarım otomatik pilotu etkinleştirmişsindir çünkü ben hiç kumanda göremiyorum. | Open Subtitles | آمل حقًّا أنك ضغطتِ زرّ الربان الآليّ، لأنّي أجهل كيفية قيادة هذه المركبة. |
| Bayrak Kız yeterince kötüydü. Peki ya sen Denizaltı kaptanı? | Open Subtitles | كانت فتاة العلم، سيئة بما فيه الكفاية لكن أنت أيها الربان ؟ |
| Kimseye. Belki hiç savaşmayacağız. Ama Kaptanın dediği gibi, daima hazırız. | Open Subtitles | لا أحد و ربما لن نفعل ذلك أبداً لكن كما قال الربان.نحن دائماً مستعدون |
| Motor kaptanla konuşmaz. Motor sesi çıkarır. Olmamış. | Open Subtitles | المحرك لا يتكلم مع الربان بل يصدر صوت المحرك خطأ |
| - 1. Zabit. - Emredin! | Open Subtitles | أيها الربان - أجل , قبطان - |
| Zaman Sürücüsü yeniden başlatıldı Captain. | Open Subtitles | "إعادة ضبط المحرك الزمني اكتملت أيها الربان" |