| Böyle düşünen yalnızca Şişman Adam değil. | Open Subtitles | الرجل البدين ليس هو فقط الوحيد الذي له هذا الرأي. |
| Özel izin almak için Şişman Adam'a gidersem, sebebini öğrenmek ister. | Open Subtitles | إذا ذهبت إلى الرجل البدين لشراء ترخيص خاص فسوف يريد معرفة السبب. |
| Şişman Adam kolay ikna edilmiyor. Bir kere çabuk dedim... | Open Subtitles | _ الرجل البدين لا يقتنع هكذا بسهولة أو بسرعه _. |
| Şişkonun midesinde yiyeceklerle birlikte bulunmuş. | Open Subtitles | وجدهم فى معدة الرجل البدين |
| Şişko herif? | Open Subtitles | الرجل البدين... |
| Üzgünüm ihtiyar dostum, öyle görünüyor ki şişko adamın pisliğini temizlemek sana kaldı. | Open Subtitles | آسف يا صديقى القديم ولكن يبدوا أنك عالق 000 فى قضية الرجل البدين |
| Restorandaki Şişman Adam yediği domuzun ardından pişmanlık duymaz. | Open Subtitles | لا يشعر الرجل البدين في المطعم بضرورة الأعتذار من اللحم. |
| -kendisi hayatlarımızı kontrol eden Şişman Adam olur- ...üçümüzün gidip katılmasını istedi. | Open Subtitles | ذلك الرجل البدين الذي يتحكم في حيواتنا قرَّر أن نذهب جميعاً ونشارك مع تلك القوات |
| Şişman Adam'ı Semender'de bulabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تجد الرجل البدين في السمندر. |
| Şişman Adam, bu soygunu, yaptığınız siyasi temizliği örtbas amacıyla sizin tezgahladığınızı düşünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن الرجل البدين يعتقد أنكإبتدعتهذهالسرقه... كعذرللـ... السياسي الذي يقوم إلى حداً ما بتنظيف البيت. |
| Şişman Adam, sınırdan on bir kilometre içeride, otobanın bir buçuk kilometre uzağında bekliyor olacak. | Open Subtitles | الرجل البدين سينتظر في نقطة الواحد ميلمنجنوبالطريق... و تبعد سبعة أميال... من الحدود. |
| Çığırtkanlık yapan Şişman Adam tarafından. | Open Subtitles | الرجل البدين الذي كان يعمل مناديا |
| Şuradaki Şişman Adam ve ince karısını mı? | Open Subtitles | الرجل البدين هناك وزوجته اللذيذة؟ |
| Şişman Adam her şeyi yapabilirdi. | Open Subtitles | ذلك الرجل البدين قادر على كل شيء |
| Şişman Adam bize hiçbir şey önermedi. | Open Subtitles | الرجل البدين لم يعرض علينا اى شئ |
| bulurum Şişman Adam'ı? | Open Subtitles | هل وجدت الرجل البدين ؟ |
| Ah, benim... Onlardan değilim. Şişman Adam'ı yıllardır görmüyorum. | Open Subtitles | - أنا لم لم أرى الرجل البدين من سنوات. |
| Seymour, bu Şişman Adam ve çocuk seni cezalandırmak için yalancıktan ölmemi istediğinde, tabii, bunu yapmalıyız dedim. | Open Subtitles | (سيمور)، حينما طلب منّي هذا الرجل البدين وطفله أن أزيف وفاتي لمعاقبتك، قلتُ، "أكيد، هذا أمر عليّ فعله." |
| Şişkonun midesinde yiyeceklerle birlikte bulunmuş. | Open Subtitles | وجدهم فى معدة الرجل البدين |
| - Şişko herif aradı mı? | Open Subtitles | -هل سمعت من الرجل البدين ؟ |
| şişko adamın görüşmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | يقول بأن الرجل البدين يريد لقاءك |
| Şu şişman söyledi, çakma polis olan. | Open Subtitles | الرجل البدين من أخبرني، ذلك الشرطي المُزيف. |