| Şekerim, o yaşlı adam gerçekten sana bir şeyler ifade etmiş olmalı. | Open Subtitles | حبيبى لابد وأن ذلك الرجل العجوز كان يعنى شيئاً لك |
| yaşlı adam şirketi daha yeni kurmuştu. | Open Subtitles | الرجل العجوز كان لا بد أن يعمل جدياً في شركته الجديدة. |
| yaşlı adam Gennou Ichiraku'nun ramenini severdi! | Open Subtitles | هذا الرجل العجوز كان يحب مطعم اتشيراكو للرامن |
| İhtiyar adam yıllar önce uçup gitti sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أن الرجل العجوز كان يحلق بها قديماً. |
| İhtiyar adam yıllar önce uçup gitti sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أن الرجل العجوز كان يحلق بها قديماً. |
| yaşlı adam zaten sinirlerime dokunuyordu. | Open Subtitles | .ليس حقيقياً .الرجل العجوز كان يثير اعصابي علي ايه حال |
| yaşlı adam oğlunu korumak için yıllarca McLane'in kampanyasına bağışta bulunmuş. | Open Subtitles | الرجل العجوز كان يقوم بكل تلك المساهمات في حملة ماكلاين طوال تلك السنوات لحماية إبنه |
| Anladığıma göre, yaşlı adam sersemin biriymiş. | Open Subtitles | من المعلومات التي جمعتها ، الرجل العجوز كان مجنوناً |
| yaşlı adam revir alt güvertede demişti. | Open Subtitles | فكرت قال الرجل العجوز كان المستوصف في الطابق السفلي. |
| yaşlı adam burada, yatak odasındaydı. | Open Subtitles | الرجل العجوز كان في غرفة النوم هنا. |
| yaşlı adam küreklerin çıkardığı sesleri duyabiliyordu | Open Subtitles | و الرجل العجوز كان يسمع .. " " أصوات المجاديف و هي ترتطم بالماء لتدفعها |
| Kimi genç balıkçılar onu bir rakip, bir yer, hatta bir düşmanmış gibi görseler de yaşlı adam onun hep bir dişi olduğunu düşünmüştü. | Open Subtitles | بعض صغار الصيادين كان يتحدث عنه " " ... بإعتباره خصم أو مكان للأعداء لكن الرجل العجوز كان على الدوام ... " " ... |
| Balık artık çakılı kalmıştı ve yaşlı adam balığın kancaya takıldığını hissedebiliyordu. | Open Subtitles | السمكة علقت الآن و الرجل العجوز كان يمكنه " " أن يشعر بالسمكة و قد إشتبكت في الخُطاف |
| Ama yaşlı adam tekrar elini düzeltmeyi başardı. | Open Subtitles | لكن الرجل العجوز كان يرفع يده و يتماسك " " و يستعيد توازنه ثانيه |
| yaşlı adam bir savaş kahramanıymış. | Open Subtitles | الرجل العجوز كان بطلاً في الحرب |
| Ben iyiyim, yaşlı adam bir aptal oldu | Open Subtitles | وأنا كذلك، الرجل العجوز كان أحمق |