"الرجل لا يستطيع" - Translation from Arabic to Turkish

    • adam
        
    • İnsan
        
    • bir erkek
        
    Şu gördüğün adam aile fertlerini yemek masasında bir araya getirmeyi bile başaramadı. Open Subtitles هذا الرجل لا يستطيع حتى أن يحصل لعائلته على وجبة عشاء لأكلها سوياً
    Kesiğini gördüm ve bu adam dövüşemez. Open Subtitles رأيت الرجل قطع وهذا الرجل لا يستطيع ان يخوض.
    Sen ve ben tercihlerimizin ötesini göremeyebiliriz ama o adam hiçbir tercihin ötesini göremez. Open Subtitles قد لا نكون قادرين أنا وأنت أن نرى ما بعد اختياراتنا لكن هذا الرجل لا يستطيع أن يرى ما قبل أىَ إختيارات
    İnsan iki efendiye birden hizmet edemez. Hem Tanrı'ya hem de paraya hizmet edemezsin. Open Subtitles الرجل لا يستطيع خدمة الاسياد أنت لا تستطيع خدمة كلا الله والمال
    Bir insan aptal şişko bir kuşun resmini duvarına koyup koymayacağını seçemez mi? Open Subtitles الرجل لا يستطيع الأختيار سواء من صورة طير غبي سمين على حائطه؟
    bir erkek, sadece işlenmiş et ve mayalanmış yoğurtla yaşayamaz. Open Subtitles الرجل لا يستطيع العيش بلحم مدخن و لبن مختمر فقط
    bir erkek artık içkiyi kaldıramıyorsa, bu ilk işarettir. Open Subtitles عندما الرجل لا يستطيع حمل خموره فهذه أول علامة
    adam kaktüs bile yetiştiremez. Kısır, cadaloz karısı ona bir varis veremeyince, bizden almayı kafasına koydu. Open Subtitles الرجل لا يستطيع فعل شئ إمرأتهالساقطةلا يمكنهاأنتجلب لهوريثاً..
    Bir adam aç karnına düz düşünemiyorum. Open Subtitles . الرجل لا يستطيع أن يفكّر بشكل جيد بمعدة خالية
    Bu adam yatakta bile bana şaplak atamaz. Open Subtitles هذا الرجل لا يستطيع صفعي في الفراش من اجل المتعة
    Bu adam yatakta bile bana şaplak atamaz. Open Subtitles هذا الرجل لا يستطيع صفعي في الفراش من اجل المتعة
    Bu adam senin aşçı mı, besteci mi olduğuna karar verememiş. Open Subtitles هذا الرجل لا يستطيع أن يقرر إذا ما كنتِ طاهية أم مؤلفة موسيقى
    Çünkü ışıklar olmadan çalışamam. Bir adam ışıklar olmadan çalışamaz... Open Subtitles لا أستطيع العمل دون الأنوار، الرجل لا يستطيع العمل دون الأنوار.
    Bu adam bırak çatıdan adam fırlatmayı ıslak sünger bile fırlatamaz. Open Subtitles هذا الرجل لا يستطيع رمي إسفنجة مُبللة من فوق السطح، ناهيكم عن جثة.
    Gerçi, çabuk öğrendim. İnsan olduğu şeyi değiştiremez. Open Subtitles وأنا أتعلم بسرعة , أيضاً الرجل لا يستطيع تغيير ما هو عليه
    Artık kanunun ve düzenin olmadığı bir dünyada insan yatağında rahatça uyuyamıyor. Open Subtitles فيعلملم يعدفيه قوانينبعد. تعرفون , الرجل لا يستطيع النوم في سريرههذهالأيام.
    İnsan sadece cips ve guacla yaşayamaz. Open Subtitles الرجل لا يستطيع العيش على رقائق البطاطا و الأطعمة النباتية فحسب
    Yani bir erkek, kadına çocuğu olacaksa bu tür şeyleri söyleyemez. Open Subtitles أعني , الرجل لا يستطيع قول ذلك إلى الإمرأة التي سيكون لديه منها طفل
    Fakat bir erkek suratını gizledikçe kalbinden geçenleri gösteremez. Open Subtitles ولكن الرجل لا يستطيع أن يوضح ما في قلبه عندما يخفي وجهه
    Burada bir erkek başka bir kadının nerede olduğunu soramaz Open Subtitles الرجل لا يستطيع ان يسال عن مكان امرأة هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more