| Ve üç farklı yaşantının fonksiyonu olarak şu soruyu soruyoruz, hayattan ne kadar tatmin duyuyorsunuz? | TED | و نحن نسأل السؤال كعنصر مشترك بين ثلاثة أنواع مختلفة من الحياة, كم قدر الرضاء الذي تشعر به عن حياتك؟ |
| Belki tatmin olabildiği tek şey budur. Şimdi onlar filme çekiyor ve o, bu görüntülerle fantezisini yaşıyor. | Open Subtitles | لربما هذا هو الرضاء الوحيد الذي يمكنه الحصول عليه والآن يسجلونه ويعيش هذا من خلالهم |
| tatmin burda önemli bişey | Open Subtitles | إعلانك يقول أن الرضاء مضمون، وإلا فلن أدفع. |
| Sana o zevki yaşatmayacağım! | Open Subtitles | إتركني لوحدي أنا لن أعطيك الرضاء |
| Hayır, sadece doğru tahmin etmenin tatmini. | Open Subtitles | كلا، فقط الرضاء بعد الإمساك بالشخص المناسب |
| Keyif arayışının hayattan tatmin olmakla neredeyse hiç bağlantısı olmadığı sonucu çıktı. | TED | تبيّن لنا أن السعي وراء السعادة -تقريبا - لا يساهم في درجة الرضاء عن الحياة. |
| Ironik bir şekilde bu elemanları hiç düşünmeyip hırs ve azim ile çalışıp sonuçlar yerine mükemmeliyet için çalıştığımda her şey kendi kendine geldi, tatmin olmak dahil. | TED | ومن المفارقات ، عندما تركت هذة الأشياء، وعملت من مكان للشفقة، بحثاً عن التميز ، وليس على نتائجة ، كل شئ أتى من تلقاء نفسة ، متضمناً الرضاء. |
| Sizin için tatmin edici olacaksa,.. | Open Subtitles | لكن اذا كان ذلك يعطيك الرضاء ـــ |
| Eğer kendini tatmin etmek istersen bizde ayrıca elektronik aletler de var. | Open Subtitles | حسناً , إن كنت تود بعض الرضاء الذاتيِ... لدينا بعض... الأجهزة الإلكترونية هناك |
| Keşke, kendini tamamen tatmin eden ve kendinden tamamen nefret eden bir kelime olsaydı. | Open Subtitles | أَتمنّى كان هناك a كلمة التي عَنتْ الرضاء الكامل وبغض ذاتي كامل. |
| "Sanırım kediler ve eski plaklarla tatmin olmam gerekecek." | Open Subtitles | "أظن انه عليّ الرضاء بالعيش مع قططي والموسيقى القديمة... |
| Tabii ki, kendini beğenmiş Lilith bu kadar tatmin olunca onunla baş etmek epey zor oluyor. | Open Subtitles | بالطبع، ليليث الرضاء المتعجرف كَانَ a صَغير بشدّة لحَمْل، مع ذلك... |
| Tek istediğimiz, tatmin. | Open Subtitles | كل ما نريده هو الرضاء |
| Bundan ne kadar tatmin oluyorsun? | Open Subtitles | كم من الرضاء من ذلك. ؟ |
| Saf, katkısız bir tatmin... | Open Subtitles | ،بالصفاء الرضاء النقي |
| tatmin? | Open Subtitles | الرضاء |
| Ona bu zevki yaşatma. | Open Subtitles | ، لا تعطيه الرضاء |
| Sana o zevki yaşatmayacağım. | Open Subtitles | لن أعطيك الرضاء |
| Ona bu zevki yaşatma. | Open Subtitles | ، لا تعطيه الرضاء |
| Seni ağlarken görmesinler. O tatmini onlara verme. | Open Subtitles | لا تسمح لهم برؤيتك تبكي لا تعطيهم الرضاء |