| seri numarası üreticiyi, bölüm numarasını ve yapıldığı yılı gösterir. | Open Subtitles | الرقم التسلسلي يدل على المصنع والسنة التي تم تصنيعه فيها |
| Serumdan aldığımız seri numarası araması da Valencia Hastanesi'yle sonlanmıştı. | Open Subtitles | الرقم التسلسلي من المغذي يتبع لشحنه مرسوله إلى مستشفى فالنسيا. |
| Kocanın silaha merakı olduğundan, seri numarasını kazıman gerektiğini biliyordun. | Open Subtitles | طالما أن زوجكِ مثل متحمّس مسدس، عرفتِ بمسح الرقم التسلسلي |
| Hedge herhangi bir robotu rastgele seçip fırınına bakabilir ve seri numarasını değişken olarak depolayabilir. | TED | يمكن لهيدج أن يختار أي آلي بشكل عشوائي، يلقي نظرة بداخل فرنه، ويخزن الرقم التسلسلي كمتغير. |
| Envanterden aldığımızla, seri numaraları... aynı olmayacak. | Open Subtitles | لن تُطابق الرقم التسلسلي للكاميرا المسروقة |
| İşe yarar parmak izi veya DNA yok ama paranın seri numarası iki gün önceki zırhlı araba soygunundakilere uyuyor. | Open Subtitles | لا يوجد بصمات ولا حمض نووي ، لكن الرقم التسلسلي تعود النقود الى الى السيارة المدرعة التي سرقت منذ يومين |
| Değilse, hangi çocuğu seçtiğin fark etmeksizin fırınında ebeveyninin seri numarası bulunmalı. | TED | إذا لا، لا يهم أي ابن تختار، لابد أن يحتوي على الرقم التسلسلي لأبيه في فرنه. |
| Bilekteki eklemin seri numarası 3274015. Bekliyorum. | Open Subtitles | الرقم التسلسلي للمفصل المعدني 3274015 سانتظر |
| Bu da, Hoke'un evindeki birimin seri numarası. | Open Subtitles | هذا هو الرقم التسلسلي لتلك الوحدة , وحدة في بيت لهوك. |
| Bulduğun gps in seri numarası Gregory Flynn' e satılan modelle uyuşuyor. | Open Subtitles | الرقم التسلسلي لجهاز الملاحقة الذي وجدته يطابق وحدة قد تم بيعها لـ جريجوري فلين |
| Ama seri numarası silahtan silinmişti. | Open Subtitles | لكن الرقم التسلسلي كان ممسوحا من على السلاح. |
| Her suçlunun seri numarasını alın ve hemen Maymun İdaresi'ne bildirin. | Open Subtitles | خذوا الرقم التسلسلي لأي خارق قانون وأبلغوا سيطرة القردة فوراً |
| Plakayı söküyoruz motor seri numarasını karalıyoruz ve öylece gidiyoruz. | Open Subtitles | نمحي الرقم التسلسلي من كتلة المحرك ونرحل. |
| Tamam, o kullan-at telefon için Trac'i aradım ve seri numarasını verdim. | Open Subtitles | حسنا ، بشأن ذلك الهاتف؟ إتّصلت بالشركة ، وأعطيتهم الرقم التسلسلي |
| Müdürün telefonunun elektronik seri numarasını aratıyorum. | Open Subtitles | سأستخرج الرقم التسلسلي الإلكتروني الخاص بهاتف المديرة. |
| Ama seri numarasını belirleyip doğrudan doğruya üreticisiyle temas kurdum. | Open Subtitles | لكنني تمكّنت من الحصول على الرقم التسلسلي منه و اتصلتُ مباشرة بالشركة المنتجة |
| "Pek çok eski toprak, seri numarasını aldıkları..." "...bir parayı yem olarak kasada tutar." | Open Subtitles | الكثير يقومون بتسجيل الرقم التسلسلي فئة 20 رقم و يبقوه بالخزينة ، كبضع من المال. |
| Hepsi kayıtlı değil. seri numaraları olmadan onlara ulaşamam. | Open Subtitles | ليست جميعها مسجلة من غير الرقم التسلسلي ليس لدي منفذ لها |
| Bu çift, bir banknot yapıp aynı Seri numarasına sahip 100 kopya çıkarmamış. | Open Subtitles | الزوجان لم يصنعا ورقة نقدية واحدة وقاموا بنسخها عدة مرات بنفس الرقم التسلسلي |
| Çok yüksek güvenlik iznim sayesinde seri numarayı giriyorum. | Open Subtitles | إذاً أقوم بإدخال الرقم التسلسلي مع تصريحي عالي الأمنية |
| Diz kapağındaki Seri numarasının kadının kimliğini bulmamıza yardımcı olmadığını söyleyecektim. | Open Subtitles | حسناً، اتصلت بك لأخبرك أن الرقم التسلسلي للركبة لا يمكنه تحديد هوية مجهولة السكة |
| Eğer ayakkabıların bu ayaklara ait olduğunu onaylarsak seri numarasından sahibini araştırabiliriz. | Open Subtitles | إذا إستطعنا أن نثبت أن هذه الأقدام هي تنتمي لهذا الحذاء فنستطيع أن نبحث عن الرقم التسلسلي لصاحب الحذاء |