| Eskiden, tek eşlilik, bir insan için yaşam boyu tek bir kişi demekti. | TED | الآن، الزواج الأحادي يربطنا بشخص كل الحياة |
| Bugün tek eşlilik, her defasında tek bir kişi demek. | TED | اليوم الزواج الأحادي يربطنا بشخص كل مرة |
| İlk olarak, tek eşlilik hakkında konuşma sadakatsizlik hakkında konuşma ile aynı şey değil. | TED | قبل أي شيء، الحديث عن الزواج الأحادي ليس هو نفس الحديث عن الخيانة الزوجية |
| tek eşliliği, derebeyleri seksî köylü kadınlardan frengi kapmasınlar diye Katolik Kilisesi icat etti. | Open Subtitles | الكنيسة الكاثوليكية اخترعت الزواج الأحادي لإبعاد البارون عن الإصابة بمرض الزهري.. من الفلاحات المثيرات! |
| Kilisemiz tek eşliliği öğretir. | Open Subtitles | حسنًا. كنيستنا تعلّم الزواج الأحادي. |
| Şu son üç yılı beni tek eşliliğe inandırmaya adadın ve şimdi kalkmış başka insanlarla da beraber olmak istediğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | تقنعني أن الزواج الأحادي يعمل والآن تهب علي أنك تريد أن تكون مع أناس آخرين |
| Yani tarihten yargılarsak, tek eşlilikte hiç iyi olmadık. | Open Subtitles | , لو أن التاريخ يمثل حكماً لم نكن جيدين في الزواج الأحادي |
| Tek eşliliğin modası geçti. | Open Subtitles | الزواج الأحادي هو مفهوم عفا عليه الزمن. |
| Biliyor musunuz tekeşlilik karışık bir kavramdır. | Open Subtitles | أتَعْرفُ الزواج الأحادي يُمكنُ أَنْ يَكُونَ مفهوم صعب |
| Her gün milyonlarca insan tek eşlilik hastalığına yakalanıyor. Kimse tedavisini bilmiyor. | Open Subtitles | يعاني ملايين الناس يومياً من الزواج الأحادي لا يوجد علاج |
| Sigarayı mı bıraktırıyorsun? Tek eşlilik konuştuk biraz. | Open Subtitles | مازلت تحاولي جعلها تتوقف عن التدخين ؟ حوار بسيط عن الزواج الأحادي أجل |
| Cinayetten beri, tek eşlilik tartışmasını düşünüyorum. | Open Subtitles | ومنذ جريمة القتل، وأنا أفكّر في حجّة الزواج الأحادي |
| Lily, Jerry'nin diğer hayat tarzlarının da tek eşlilik kadar doyurucu olduğunu öğrenmesi lazım. | Open Subtitles | ليلي، على جيري أن يعلم أن انماط الحياة الأخرى مثمرة مثل الزواج الأحادي |
| - Tek eşlilik bana göre değil canım. Herkes gibi değilim. | Open Subtitles | لمْ يتسنى لي الزواج الأحادي يا عزيزتي ليس كلنا نحصل على ذلك |
| Belki de tek eşlilik, gaddarca ve ceza mahiyetinde bir kuraldır. | Open Subtitles | من دون الحاجة لقتل بعضهم الآخر، لربما الزواج الأحادي هو ضرب تعسفي ذا هيمنة مستبدة. |
| Sadece tek eşliliği sevmem. | Open Subtitles | لكن أكره الزواج الأحادي |
| Kendi annen bile tek eşliliğe inanmıyor. | Open Subtitles | حسناً، حسناً. حتى أمك بنفسها لا تأمن في الزواج الأحادي. |
| İnsanoğlu, tek eşlilikte ısrar eden yegâne canlıdır, bilirsiniz. | Open Subtitles | تعلمون ، هناك نوع من البشر التي تصر على الزواج الأحادي |
| (Gülüşmeler) Bu biyoloji ve kuş bilimini o kadar sarstı ki, tek eşliliğin tanımını değiştirmek ve genişletmek zorunda kaldık. | TED | (ضَحك) هزَّ ذلك الاكتشاف كُلًا من علم الأحياء وعلم الطيور لدرجة، أنه توجب علينا توسيع وتعديل مفهوم الزواج الأحادي. |
| Ya da çok mantıklı ve eski tekeşlilik fikriydi. | Open Subtitles | أو أنّهم عقلانيين للغاية وفوق هذه المفاهيم القديمة من الزواج الأحادي |