| Martouf uyku durumuna getirildiğinde ortakyaşam hala yaşıyorduysa, onun yaralarını iyileştiremez miydi? | Open Subtitles | إذا السمبيوت كان حيا عندما خرج مارتوف من السبات ألم تكن هناك فرصة لعلاج جروحه؟ |
| uyku kabinini geminin güç kaynağına bağlayabilmek için yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | سأحتاج لمساعدتك لكى يمكننى تعديل وحدة السبات الصناعى لتناسب مصدر طاقة السفينة |
| Olsunbizimuykudanuyanmakbiz bir anda dön uyku derin | Open Subtitles | دع الذين إسيقظوا من النوم أن يعودوا دفعة واحدة إلى السبات العميق |
| Tüm o sevimliliğiyle kış uykusuna yatmış ve orada sıkışmış. | Open Subtitles | إنه ظريف و يعتمد على السبات و هو تمسك بكِ. |
| Yıllık ekibi ineklerin bahardan önce kış uykusundan uyandığını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أظنّ أن مُعقّدي كتاب السنة خرجوا من السبات حتى الربيع |
| Ekibimi uzun bir uykuya yatırdım ve yakında ben de onlara katılacağım. | Open Subtitles | أخضعت طاقمي في برنامج السبات ... و سأنظم لهم كذلك قريبا ... |
| Fakat düşüncemize göre asalağı açlıktan öldürmek mümkün, ona ulaşmak için de uyku durumundan kaldırdığımız bir örneği izole ettik. | Open Subtitles | لكن نعتقد أنه من الممكن تجويع الطفيلي وعند هذا نقوم بعزله , ما سيقوم بإنهاء حالة السبات |
| uyku işlemi sırasında Wraith'le kovan arasında sürekli sıvı alışverişi olur. | Open Subtitles | أثناء عملية السبات هناك تبادل مستمر مِنْ السائل بين الشبح وسفينة الخلية |
| Varış yerine 103 saat. uyku moduna giriliyor. - Ne? | Open Subtitles | متبقي 103 ساعات للوصول للوجهة الدخول الى وضعية السبات |
| uyku moduna almayı unutmuşsun salak. | Open Subtitles | أيّها الأحمق، لقد نسيتَ أن تضعها في وضع السبات. |
| uyku moduna almayı unutmuşsun salak. | Open Subtitles | أيّها الأحمق، لقد نسيتَ أن تضعها في وضع السبات. |
| Kesin olmasa da uyku halinin bir savunma mekanizması olduğu kanaatindeyiz. | Open Subtitles | نظرية افتراضنا هي أن هذا السبات قد يكون آلية للدفاع |
| Kesin olmasa da uyku halinin bir savunma mekanizması olduğu kanaatindeyiz. | Open Subtitles | نعتقد أن هذا السبات هو تقنية دفاعية لديه |
| Olmaz, uyku evrelerine müdahale edilmemeli. | Open Subtitles | لا . حالة السبات يجب ان تبقي محكمة |
| Maraton'dan sonra, bir süreliğine kış uykusuna geçtik, bilirsiniz. | Open Subtitles | فنحن ندخل بما يشبه السبات بعد انتهاء السباق |
| Ayılar işi biliyor. Kış uykusuna yatıyorlar. | Open Subtitles | هذا يحدث معها أيضا حيث أنها تدخل في السبات |
| İçki yasağının tekrar yürürlüğe girmesiyle, yakınlardaki gizli bar ayıklığı huzurlu uykusundan uyandırdı. | Open Subtitles | في ظل تطبيق تحريم الخمور، أنهت الحانات الغير شرعية السبات الهادئ. |
| Senin gibi insanları korumaya çalışmak için uykuya dalmam yüzünden yargılandım. | Open Subtitles | لقد قمت بهذا السبات من أجل حماية اناس مثلك |
| Ne kadar süre, derin uykuda olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هل لديك أي فكرة كم مضيت في السبات الصناعى؟ |
| Ve gerçek aşkın öpücüğü büyüyü bozduğunda bu uykudan uyanacaksın. | Open Subtitles | ومن هذا السبات ستستيقظين عندما يقبلك حبك الحقيقي |
| Bitkisel hayattakiler, çok daha iyi eşlik ediyor. | Open Subtitles | ظننتك تتناول الغداء دائماً مع رجل الغيبوبة هذا رجل حالة السبات صحبة أفضل |
| Seçilmiş gönüllü bir gurup tüm inananlar, kriyojenik kapsüllere girip bu tesiste kalacağız. | Open Subtitles | واختيار مجموعة من المتطوعين كلهم مؤمنين بقضيتنا وسيضعون بحافظات السبات |
| Kışın karanlık günleri geri dönmeden önce, her ayının yüksek tepelere inlerini Kış uykusu için kazmaya dönmesi gerek. | Open Subtitles | قبل وصول أيام الشتاء المظلمة كل دب يجب أن يعود للقمم الجبلية ليحفر جحره لوضع السبات |