| Derken yapımcılar bir çeşit yarış için kenara çekmemizi söyledi. | Open Subtitles | لاحقاً, أخبرنا المنتجون بإن علينا التوقف للتحضير لإحدى انواع السباقات |
| yarış sonuçlarını, bahisleri, hazırlıkları, herşeyden haber alacaksınız. | Open Subtitles | ستحصل على نتائج السباقات والاحتمالات والخيول المنسحبة والمواقع الاولى |
| - yarışlar da öyle. | Open Subtitles | هكذا هي السباقات يبدو أن الناس يفقدون الإيمان |
| Atı yarışlara hazırmış gibi göstermeye çalışıp değerini arttırıyordun. | Open Subtitles | لقد كنت تحاول إبعاد هذا الحصان عن السباقات |
| Kıvılcım'ın enerjisi iyi. Aralarında en hızlısı, bütün yarışları kazanır. | Open Subtitles | وسبارك لديه طاقة جيدة هو الاسرع فاز فى كل السباقات |
| Pekala çocuklar bu kısrağın koşacak birkaç yarışı daha var. | Open Subtitles | حسناً, ايها الفتية لا يزال هناك بعض السباقات لتقوم بهذا |
| Ülkenin her yerinden yarış sonuçları bahisçilere gitmeden önce onun masasına uğrar. | Open Subtitles | تصل نتائج السباقات من أنحاء البلاد كلها إلى مكتبه ومنه إلى وكلاء المراهنات |
| En iyi takımı belirlemek için her yıl yarış yapılırdı. | Open Subtitles | وتقام السباقات كل عام لاختيار أفضل الفرق |
| Tek okuduğunuz şey yarış bülteni ya da gazetenin spor sayfası. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي تقرؤوه هو نتائج السباقات .. 0 و أخبار الرياضة |
| Evet, çok yarış kazandım ama gerçekten ekibim sayesinde. İşte oldu. | Open Subtitles | أجل ، فزت بالعديد من السباقات لكن ذلك بفضل الفريق بالحقيقة ، أخمدتها |
| yarışın başlamasına sadece dakikalar kala, yarışı daha önce iki kez kazanan yarış uzmanı Coyle Boron ile beraberim. | Open Subtitles | ومع الإستعدادت لبداية السباق الذي تفصلنا عنه دقائق من الآن . .. التقي مع خبير السباقات .. والبطل لمرتين .. |
| Ne? Dur bir dakika. Anladım üzgünsün.Ama böyle şeyler yarış işinde olur. | Open Subtitles | أعرف أنا هذا محزن حين تحدث هذه الحوادث في السباقات |
| Geri dön, takoz at. Daha ne yarışlar kazanacağız. | Open Subtitles | تقوم بالدوران و تدخل نفسك بالأقحام سنفوز ببعض السباقات , هذا كل ما ستفعله |
| Buradaki her şey o korkunç yarışlar üzerine yapılan bahislerle çözülüyor. | Open Subtitles | كل شيء هنا يدور حول المراهنة على هذه السباقات المخيفة. |
| Burası Radyatör Kasabası değil. İşte bu yüzden seni bu tür yarışlara götürmüyorum. | Open Subtitles | هذه ليست القرية ولهذا لا أحضرك معي إلى السباقات |
| yarışlara bahis oynayamazlar, üzerlerine oynayamazlar. | Open Subtitles | لا يمكن أن أراهن على السباقات أو على نفسي |
| Eğer başarırsam, hayatının geri kalanında da yarışları kazanmaya devam edecek. | Open Subtitles | لو نجحت سوف يستمر هو بالفوز في بقية السباقات طيلة حياته |
| Hey, yarışları boş ver. Seni bazı arkadaşlarımla tanıştıracağım. | Open Subtitles | لماذا لا ننسى السباقات وتدعني أقدمك لبعض أصدقائي الجدد؟ |
| Organize sporlar tarihinin en zengin off-road yarışı. | Open Subtitles | أكثر السيارات الرياضية كلفةً في تاريخ السباقات الرياضة |
| Evet ama zor. Mesela atların başkaları için yarışa girdiğini görmek. | Open Subtitles | أن يشاهد الخيول التي وُلدت في هذه المزرعة تركض في السباقات من أجل شخص آخر |
| yarışlardan arkadaşlarım. | Open Subtitles | أوه، فقط الأصدقاء. التقيت بهم في السباقات. |
| Bu yarışta ikinciye gümüş madalya verilmeyecek. | Open Subtitles | و فى هذا النوع من السباقات لا يوجد ميدالية فضية لصاحب المركز الثانى |
| Temizle, bile, iyice bile, ve yarın yarışlarda yanımızda olsun. | Open Subtitles | نظفه، اشحذه ليكون حاداً جداً وأريده بحوزتنا في السباقات غداً. |
| Polis grevlerle uğraştığından, yarışların kolay lokma olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يظنون أن منظمي السباقات وجبة سهلة لأن الشرطة مشغولة بالهجمات التي تٌشن |
| ARCA'ya gidebilmen için biraz büyük değişiklikler yapman gerekecek. | Open Subtitles | عليك القيام بتغييرات كبيرة إذا كنت تريد المشاركة في مثل هذه السباقات الكبيرة |
| Biz yarışçılar çok inanırız onlara. | Open Subtitles | سائقو السباقات يؤمنون بالتفاؤل و التشاؤم. |