| sebebi, doğanın farklılıklarını ve çeşitliliğini göz ardı etmeye yatkınlığımız. | TED | السبب هو أننا نميل إلى التغاضي عن تنوع العالم الطبيعي. |
| Bunun sebebi ise bu adamın bunu yapmaya kararlı olması. | TED | و السبب هو إن هذا الرجل مصمم على تحقيق ذلك. |
| Arkadaşının ölmesi, şu anda burda olman, hepsi savaş yüzünden değilmi? | Open Subtitles | أليس هذا السبب هو الذي أتى بك هنا مع صديقك الميت |
| On kural ve üç anahtar, üzerlerinden geçmeyeceğim çünkü kitap yazmamın nedeni bu, ve internette ücretsiz olmasının da nedeni. | TED | العشرة قوانين و الثلاثة مفاتيح موجودين في الكتاب، لذلك لن أسردهم. و لذلك السبب هو متوفر على صفحات الانترنت مجانا. |
| Bu adamların burada olmalarının bir nedeni var. Ve bence o neden biziz. | Open Subtitles | هذا الرجل هنا لغرض معين وأنا أعتقد ان السبب هو نحن |
| Tahminim, ne kadar yükseğe çıkarsan çık daha yüksek bir nokta olduğu için. | Open Subtitles | حسناً ، أعتقد أن السبب هو بغض النظر عن الإرتفاع الذى تتسلقينه ، هناك دائماً أعلى منه |
| Tam anlamıyla emin olmadıkça krala, buna sebep olanın büyü olduğunu söyleyemem. | Open Subtitles | لا استطيع إخبار الملك بأن السبب هو السحر حتى أتأكد من ذلك |
| Nick bu sebepten dolayı ilgilenmez, ve kendini zorlayıp buraya gelmez. | Open Subtitles | نيك لا يهتمّ لهذا السبب هو لم يضايق نفسه بالمجئ الى هنا |
| bu yüzden geç saate kadar çalışacak olmamız çok kötü. | Open Subtitles | لهذا السبب هو سيئُ جداً كلانا يَجِبُ أَنْ نَعْملَ متأخراً. |
| O hayaletin sana gelmesinin bir sebebi var ve bu büyük ihtimalle ilerleyebilmek için, ölümü için adalet istemesi. | Open Subtitles | ذلك الشبح ظهر لكِ لسبب ما، وربما يكون السبب هو أن تحصل على حقّها من ذلك المجرم، لتصعد روحها |
| Sanırım sebebi şu; çünkü hepimiz oralarda bir şeyler olduğunu hissediyoruz. | TED | والآن أعتقد أن السبب هو آننا جميعاً نشعر أن هناك شيئاً ما يحدث هناك. |
| Eminim yemeyişinizin sebebi, hayatınızda işlenmiş gıda istemiyor olmanız. | TED | و أراهن ان السبب هو عدم رغبتكم بادخال الغذاء المُعالج الى حياتكم |
| Bunun sebebi yatırımcıların ve girişimcilerin fırsata karşı tamamen kör olmaları. | TED | السبب هو أن المستثمرين ورجال الأعمال لا يرون الفرصة |
| Bunun sebebi daha da kötüye gidecek olması. | TED | السبب هو أنه على وشك أن يزداد الأمر سوءًا. |
| Bunun sebebi, beynin olusumundaki en onemli sir : cesitliliktir. | TED | السبب هو أن أهم تصميم سرى للعقل هو الإختلاف . |
| Belki babamın bana yaptıkları yüzündendir ya da belki de annemin yaptıkları yüzünden. | Open Subtitles | ربما السبب هو ما فعله والدي أو قد يكون السبب ما فعلته والدتي |
| Hayatımıza... Ama yapamıyor. Ve yemin ederim ki o ayı yüzünden. | Open Subtitles | حياتنا، و لا يستطيع و أقسم أن السبب هو هذا الدبدوب |
| İlk durumda halk arasında zührevi hastalık denmesi yüzünden oldu, sorunları olan genç insanlara yardım ediyorduk. | TED | فى المرة الأولى كان السبب هو ذكر مصطلح الأمراض التناسلية على الملأ, كان لدينا مركزا يساعد من لديهم مشكلات. |
| Küçük bir beyin kanaması geçirdiğini düşünüyorum. nedeni de muhtemelen böbreğinde taş olması. | Open Subtitles | أعتقد أنك أصبت بجلطة دماغية صغيرة أعتقد أن السبب هو ضغط ذلك الحجر |
| Bunun nedeni, bence, yine esasında uygarlık devletine dayanıyor. | TED | السبب هو اعتقد .. بصورة اساسية انه بالعودة الى دولة الحضارة |
| Bunun nedeni, gözetlenebildiğimiz, izlenebildiğimiz bir durumda olduğumuzda, tavırlarımızın dramatik şekilde değişmesi. | TED | السبب هو أننا عندما نكون في وضع يمكن أن نكون مرصودين فيه، يمكن أن نكون مراقبين فيه، يتغير تصرفنا بشكل كبير. |
| Bu adamların burada olmalarının bir nedeni var. Ve bence o neden biziz. | Open Subtitles | هذا الرجل هنا لغرض معين وأنا أعتقد ان السبب هو نحن |
| Kıç deliği tahrik edici bir alan olduğu için kıça takıyorlar işte. | Open Subtitles | السبب هو كأن البروستات الخاصة بك هي منطقة مُحفزّة أعتقد، وإنها في مؤخرتك وحسب |
| sebep şu; çünkü biz benzin alırken bu tarz bir bilişsel uyumsuzluğa da yatırım yapıyoruz. | TED | حسناً, السبب هو لأنه حينما نبتاع الوقود نحن مسخرون لهذا النوع من التناقض الادراكي |
| Muhteşem uzun kemiklerimden dolayı olmalı. | Open Subtitles | لا شك في أن السبب هو عظامي الطويلة المدهشة |
| Onu bu yüzden görmek istediğini neden söylemedin? Çünkü onu getirmeyebilirdin. | Open Subtitles | لماذا لم تخبريني أن هذا السبب هو رغبتكِ فى رؤيتها ؟ |