| Cuma günü boşum ama Cumartesi ya da Pazar'ı da boşaltabilirim. | Open Subtitles | أنا مُتفرغة يوم الجمعة ولكن يُمكنني أيضاً التفرغ السبت أو الأحد |
| İş arkadaşlarım ve ben 2016 yılında Seattle'da Sivil Cumartesileri düzenlemeye başladık. | TED | بدأت أنا وزملائي تنظيم أيام السبت المدنية في مدينة سياتل سنة 2016. |
| - Cumartesi matinesine gelebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك حضور العرض الصباحية يوم السبت ؟ |
| Cumartesi günü dua etmek, mum yakmak, hastaları ziyaret etmek. | Open Subtitles | انها حول عمل أشياء بعينها المحافظة على السبت إضاءة الشموع |
| Bak ne diyeceğim, ara sıra Şabat yemeği için bize gelsene. | Open Subtitles | اسمعي, يتوجب عليك أن تأتي إلى بيتي لتتناولي وجبة يوم السبت |
| "Bahse varım Saturday Evening Post'ta da aynı yazı dizisini okumuşuzdur." | Open Subtitles | أراهن بأننا كنا سويا نقرأ نفس القصة في مجلة مساء السبت. |
| Ve uçağımı Cumartesi sabahı kalkışlı istemiştim, Cuma sabahı değil. | Open Subtitles | وحجزت موعد الطيران في صباح السبت ، لا صباح الجمعة |
| Hey, Rahibe Peter Marie, bu paketin Cumartesiye gönderilmesini istiyor. | Open Subtitles | الأخت بيتر ماري تحتاج للفيدكس هذا بقائمة التسليم يوم السبت |
| Cuma günü güneşin batışından Cumartesi günü güneşin batışında dek Sabbath'ı kutlarlar. | TED | يحتفلون بسبتهم من من غروب شمس الجمعه حتى غروب شمس السبت . |
| Esas zor olan, Pazar akşamları küçük suratlarına bakıp, veda etmekti. | Open Subtitles | بل هو النظر في وجوه الخنازير الصغيرة ليلة السبت وقول وداعاً |
| Hiç unutmam bir Pazar günüydü. | TED | لذلك لن أنسى أبداً لقد كان صباح يوم السبت. |
| Sanırım Cumartesi ve Pazar günleri çalışmamaları için yanlış günler. | TED | أعتقد أن السبت والأحد أيام سيئة لهم لأخذ أجازة |
| toplamaya başladım. Sonra babam beni Cumartesileri bir hurda metal geri dönüşümcüsüne götürürdü ve ben de paramı alırdım. Bunun muhteşem olduğunu düşünüyordum. | TED | لكي يقود بي والدي يوم السبت الى مصنع تدوير النحاس . .. لكي ابيعها واحصل على مالي والذي كنت اعتبره امرا رائعاً .. |
| Paten icat edildiğinden beri Cumartesileri hastane tıklım tıklım oluyor. | Open Subtitles | السبت في المستشفى من غير توقف منذ اخترعت شفرات الدوارة. |
| - Cumartesi sabahı, evine gelecek. | Open Subtitles | أنا جاد لقد طلبت منها القدوم إلى منزلك صباح يوم السبت انصت يا رجل.. |
| - Cumartesi öğlen şehirde bir üniversitede oynayacak. | Open Subtitles | سيلعب بعد ظهر السبت لإحدى الكليات في البلدة |
| Cumartesi günü bir tane var. Bu kızlardan her yerde. | Open Subtitles | لديهم تجمّع اخر يوم السبت هناك فتيات في كل مكان |
| Cumartesi günü bir parti veriyorum buralarda olursanız, bir ara uğramalısınız. | Open Subtitles | حسنا عندي حفلة يوم السبت فإذا كنتم قريبين يجب أن تحضروا |
| Şabat günü kutsal gündür. Bu yüzden hiçbir şey yapmaz. | Open Subtitles | فلا تستطيع أن تفعل شيئاً يوم السبت لأنه يوم مقدس |
| Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat'a bakıyorum, en uzun bölüm Şabat'la ilgili. | TED | حين أنظر إلى الكتاب المقدس لليهود وهو التوراة فصله المطول، كان عن السبت. |
| 40 yıl önceki dünyayı hayal edin, yalnızca Saturday Evening Post, Time ve Newsweek varken... | TED | تخيلوا كيف كان يبدو العالم قبل 40 سنة عندما كان تصدر مساء يوم السبت فقط صحيفتي التايمز والنيوزويك. |
| Ayrıca, Lorne Michaels'ın bana bir iyilik borcu var, o yüzden seni "Saturday Night Live" a çıkaralım. | Open Subtitles | لذا سنجعلك تشاركين في برنامج ليلة السبت المباشرة |
| Cumartesiden perşembeye, öğlenden gece yarısına kadar açığız ama bugün Cuma, maaş günü, olduğundan erken başlar ve son müşteri çıkıncaya kadar kalırız. | Open Subtitles | نحن نفتح من السبت للخميس من الظهر حتى منتصف الليل لكن يوم الجمعه,يوم الدفع نبدأ في وقت مبكر ونبقى حتى مغادرة اخر زبون |
| Cumartesiye kadar iki kamera lazım. Kiralayabilirsen kirala. Gerekirse çal. | Open Subtitles | أحتاج آلتي التصوير بحلول يوم السبت اقترضهما أوإسرقهما لو اضطررت |
| Korkarım bu at arabası Sabbath sonuna dek buraya saplanmış kalacak eğer yardım getirmezsem. | Open Subtitles | أخشى أن هذه العربة ستبقى عالقة لبعد السبت حتى آت بالمساعدة لنشلها |
| Bu sabah Tom Reilly'nin cumartesi günkü konuşması hakkında birçok fısıltı duyduk. | TED | هذا الصباح سمعنا كثيراً من الهمس حول إختتام توم رايلي يوم السبت. |
| Hayatımızın sonuna kadar birbirimize yemin ettik ve Cumartesi geceleri karı kocaydık. | TED | وتعهدنا لبعضنا البعض ببقية حياتنا وكنا الرجل والزوجة في ليالي السبت. |