| Otoparkta buluşmak gibi salak saçma şeyler falan. | Open Subtitles | كل تلك السخافات بشأن مقابلتى فى موقف السيارات الأمر برمته |
| saçma sapan konuşmamak için havalardan bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن نننسى هذا لكي نستطيع البقاء وسط تلك السخافات |
| Bilmiyor muydun? Bu tür bir saçmalık bulmadan önce biraz araştıramaz mıydın? | Open Subtitles | كان يجدر بك التحقق قبل أن تتفوه بتلك السخافات |
| İşinden olmadan önce, şu aptalca saçmalığa son ver! | Open Subtitles | توقفي عن هذه السخافات قبل ان تخرج مفاصلك. |
| Haberlerin bu saçmalığı verdiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التصديق أن الأخبار تغطي مثل هذه السخافات |
| -Bunu nasıl yapıyorsunuz bilmem. Bütün bu duygusal saçmalıklar insanı yoruyor. | Open Subtitles | لا أعرف كيف تفعلونها كل تلك السخافات العاطفية |
| Bence tüm bu saçmalıkları bir kenara koymanın zamanı geldi. | Open Subtitles | رأيت أن الوقت قد حان لنكفّ عن تلك السخافات. |
| Biraz önce bana söylediğin saçmalıklardan bahsedeyim deme. | Open Subtitles | لا تذكر حتى تلك السخافات التي قلتها لي قبل قليل |
| saçma sapan konuşmamak için havalardan bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن نننسى هذا لكي نستطيع البقاء وسط تلك السخافات |
| Bu saçma düşünceden kurtulman için bu yürüyüşü yaptığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | لقد اعتقدت بأننا قد جئنا إلى هنا لكي تريح عقلك من هذه السخافات |
| İçimde böyle saçma ve gereksiz bir kin tutarak bu kadar vakit harcadığıma inanamıyorum-- | Open Subtitles | ولا استطيع تصديق انني اضعت كل هذا الوقت في معالجة بعض السخافات المليئة بالضغينة القديمة |
| Hiç bir şey. Zaten gördüğüm bir sürü saçmalık. | Open Subtitles | لاشيء، هذه نفس السخافات التي قرأتها مسبقاً |
| İkinizden istediğim şey aranızda devam eden saçmalık her neyse idare etmeniz. | Open Subtitles | ما أريده هو أنْ تجدا حلاً لهذه السخافات التي تحدث بينكما |
| Hayatımda böyle saçmalık duymadım! | Open Subtitles | لم أسمع بمثل هذه السخافات من قبل! |
| Hangi akla hizmet böyle aptalca bir şey yaptın? | Open Subtitles | ما الذى جعلك تقوم بعمل تلك السخافات ؟ |
| İnsanlar ne zaman aptalca davranmayı durduracak? | Open Subtitles | متى سيتوقف الناس عن فعل السخافات? |
| İşinde çok iyi olmalısın, insanları çok kolay çözüyorsun ve onlara hangi saçmalığı satacağını iyi biliyorsun. | Open Subtitles | ربما تكون جيداَ في عملك و قراءة افعال الناس وتعرف السخافات التي تريد ان تبيعها لهم |
| Şimdi daha önce planladığımız gibi opera meselesiyle devam edelim ve bu politik saçmalığı bir kenara bırakalım olur mu? | Open Subtitles | فلنبقى مع مشكل الأوبرا كما تم الاتفاق، وننسى هذه السخافات السياسية |
| Bu saçmalıklar için topladın hepimizi. | Open Subtitles | جعلتنا أن نأتي الى هنا لكي نستمع الكثير من هذه السخافات. |
| Erkek çocukları böyle saçmalıklar yapar. | Open Subtitles | المهم هو ان الصبية يقومون بفعل هذه السخافات هل فهمت ؟ |
| Geçmişe ait saçmalıkları çekip çıkarmaya gerek yoktu. | Open Subtitles | ليست هناك حاجة لإطالة أمد حفنة من السخافات القديمة من الماضي |
| Seni fazla dikkate almamıştım Yüce Tanrım, ama oralardaysan bil ki bıktım bu saçmalıklardan. | Open Subtitles | إننى لم أكن يوما عبدا مخلصا لك... يا إلهى، ولكن إذا كنت فى السماوات، فأنا قد مللت من هذه السخافات. |