| Hay Allah, bildiğim kadarıyla ona şu buz küpü ve göbek deliği numarasını sen öğrettin. | Open Subtitles | تباً فبحسب علمي لقد علمتيه مكعب الثلج وأمر السرة ذلك |
| Sara'yı tutmak için tırabzandan eğildiğinde göbek halkan tırabzana basınç yaptı ve mikroskobik miktarda turkuaz ve gümüş kalıntıları bıraktı. | Open Subtitles | " عندما إنحنيت للقضيب لجذب " سارة خاتم السرة وضع طبعةً على القضيب مما ترك كميةً مجهرية من التركواز والفضة |
| İlk olarak oral yoldan gireceğiz sonra göbek deliğinden geçip, çocuktaki reflüyü yara izi bırakmadan iyileştireceğiz. | Open Subtitles | أولا، ندخل عن طريق الفم، ثم ندخل عبر السرة ونعالج الارتجاع لدى الطفل دون ترك ندبة. |
| Yanımda ki oldukça küçük kimse tüylü Navel için. | Open Subtitles | A السرة غامض لهذا الشيء القليل جدا بجواري. |
| "Navel"? | Open Subtitles | "السرة"؟ |
| Evet, bronş elinize gelince anlayın ki akciğer göbeğine yakınsınız. | Open Subtitles | أجل، عليك أن تبحث عن القصبات وعندها ستعرف بأنك قريب من السرة. |
| - Evet, göbek deliğinin etrafında dolaşmalısın çünkü orası epey zor. | Open Subtitles | تحتاج أن تحيد عن السرة لأن الأمر صعب للغاية |
| göbek kordonunu geri sardılar ama diğer ucu yoktu. | Open Subtitles | , وجدوا " حبل السرة " لكن . نهـايته كانت مفقودة |
| Tanrım, ortasındaki... şeyin göbek deliği olduğunu söylemeyin sakın. | Open Subtitles | أوه، إله. لا تخبرني... انها السرة في منتصف ذلك الشيء. |
| göbek halkası takan bir sürü insan var. | Open Subtitles | كثير من الناس يضعون خاتم السرة |
| İlk gün göbek üstü suya atlama yarışmasını katılmıştım. | Open Subtitles | اول يوم ذهبت الى مسابقة استرخاء السرة |
| - Hadi ama. - Beli göbek deliği altında. | Open Subtitles | لاحظوا أن الحزام يقع تحت السرة |
| göbek deliği var ya, o açılır. | Open Subtitles | عبر السرة , يمكن فتحها |
| göbek deliği var ya, o açılır. | Open Subtitles | عبر السرة , يمكن فتحها |
| - Navel. | Open Subtitles | - السرة. |
| Altında düğmeleri göbeğine kadar açık beyaz çizgili mavi bir gömlek var. | Open Subtitles | أدناه، يرتدي قميصاً مخططاً أزرق وأبيض وقد كان مفكوك الأزرار نزولاً حتى السرة |