| İşte bu yüzden Price'ın misafirleri hemen tuzağa düştü. | Open Subtitles | الذي كَمْ ضيوف السعرِ حُصِرَ في المركز الأول. |
| Price'in partisinde bulunan misafirleri hayaletler öldürmüş. | Open Subtitles | قَتلتْ تلك الأشباحِ ضيوفَ حزبِ السعرِ. |
| Bana ayrıntıları anlat ki, fiyatı belirleyebileyim. | Open Subtitles | أخبرني التفاصيل لذا يمكن أن أقرر على السعرِ |
| Chicago'ya gideceksin Başına bedel biçen kişiyi bulup fiyatı öğreneceksin | Open Subtitles | أنت ستبحث عن من عرض هذا السعرِ على رأسه |
| en iyi fiyata en iyi yazıcı kafanıza silah mi dayayıp bu fiyatı verdiler? | Open Subtitles | أفضل في السعرِ الصحيحِ! هل وضع شخص ما بندقية على رأسكِ لتحُصُل عليه عند سعرِ البائعَ؟ |
| Sana uygun fiyata vereceğim. | Open Subtitles | أَعطيك بَعْض السعرِ الخاصِّ. |
| Yüksek olmasına rağmen iyi bir fiyat gibi geliyor. | Open Subtitles | تَعْرفُ، هو يَبْدو مثل a قيمة جيدة، حتى في ذلك السعرِ. |
| Geçen yaz Price'deki. | Open Subtitles | مِنْ كسّاري السعرِ الصيف الماضي. |
| O, fiyatı Doğru'daki adam, değil mi? | Open Subtitles | ذلك ذلك الرجلِ مِنْ السعرِ ls حقّ؟ |
| Sen, fiyatı Doğru'daki adam mısın? | Open Subtitles | أنت ذلك الرجلِ مِنْ السعرِ ls حقّ؟ |
| - Zeytinyağına yarı fiyat mı vereceksin? Hayır. | Open Subtitles | - اعطاء نِصْف السعرِ على زيتِ الزيتون، أليس كذلك؟ |
| evet , ama İndigo galerisinin sahibinede tam fiyat üzerinden komisyonunu verin. | Open Subtitles | نعم، لكن اعطي سمسارَ "انديجو" عمولته على السعرِ الكاملِ. |