| Aynı adam, aynı sarhoş noel baba, yani binanın çatısında konuştuğum adam. | Open Subtitles | نفس الشخص، بابا نويل السكران الشخص الذي تكلمت معه على سطح المبنى |
| Sarhoşken kabul etti diye onu o kadar da sarhoş sanma | Open Subtitles | لمجرد ان يعترف السكران انه سكران لا تجعل منه أي واقعية. |
| Yapmam gereken şey, ilk kaleye geçmek, ama o sarhoş moron benim önümde. | Open Subtitles | ما عليّ فعله هو الإنتقال إلى القاعدة الاولى لكنّ ذلك الغبي السكران قبلي |
| Kayık iskelesine kadar kısa bir yüzüş yaptı ve zavallı sarhoş yaşlı Merdell'i suyun altına çekti ve şarkısına son verdi. | Open Subtitles | والذى قام بالسباحة حتى الميناء وقم بسحب العجوز ميرديل السكران وقام باغراقه ليضمن سكوته |
| Üstüne bir ayyaş tutturulmuş teneke bir yıldız görüyorum. | Open Subtitles | ابحث عن النجم الفضي مع الرجل السكران فوقه |
| Yumrukların yeterince güçlü değil. sarhoş kaplan, kurdu yakalar ! | Open Subtitles | العقاب ليس كافياً النمر السكران يمسك الذئب |
| sarhoş bir gemici gibi para harcıyorsun. Çok otoriter bir şekilde söyledi. | Open Subtitles | أوه ,أحسنت لقد حان الوقت فأنت تصرف أموالك كالبحار السكران |
| Altını ıslatan sarhoş Noel Baba gerçekten bana yılbaşımı geri kazandırdı. | Open Subtitles | حسناً،يبدو أن"سانتاكلوز"السكران المبتل قد زين نفسه فوق عيد الميلاد الخاص بى. |
| Şimdi, masadaki soru... ne kadar sarhoş olmak yeterlidir? | Open Subtitles | الآن السؤال على الطاولة، كيف السكران يكون ثمل بما في الكفاية؟ |
| O sarhoş aptal, ezik kıçlarınızı güneye postaladı. | Open Subtitles | أقول بأن ذاك الأحمق السكران ركل مؤخرتك الخرقاء إلى جنوب خط دونا ديكسون |
| Bildiğiniz gibi, ...bu dövüş tekniğini kullanırken ne kadar çok içerseniz o kadar sarhoş olur; | Open Subtitles | كما تعرفي ذلك أسلوب كينبو فكلما يشرب السكران يصبح أقوى وأقوى |
| sarhoş, "Başkaları gibi neden kol saati takmıyorsun." der. | Open Subtitles | سأله رجل ماذا يجري ؟ السكران قال مالذي تهتم به ؟ |
| Varoşlarda yaptığım araba gezisi, kahrolası sarhoş point guardımı... babasının prensesinin üstünde bulduğum yerde bitiyor. | Open Subtitles | أنتهي بأخذ رحلة إلى الضواحي حيث أجد حارسي السكران على قمة أميرة الأب الصغيرة |
| Varoşlarda yaptığım araba gezisi, kahrolası sarhoş point guardımı... babasının prensesinin üstünde bulduğum yerde bitiyor. | Open Subtitles | أنتهي بأخذ رحلة إلى الضواحي حيث أجد حارسي السكران على قمة أميرة الأب الصغيرة |
| Katılıyorum ama sarhoş ve dağıtmış Cappie sürekli temizlik yapan Cappie'den iyidir. | Open Subtitles | كابي السكران و العاطفي افضل بكثير من كابي المنظف |
| sarhoş sürücünün arabasınan teybi ödünç almaya çalışırken enselendim. | Open Subtitles | لقد اعتقلت لأنني حاولت استعارت المسجل من سيارة السائق السكران |
| Bir şey olmadı, Don, sarhoş patronunun gecemizi berbat etmesi dışında tabii. | Open Subtitles | لاشيء حصل يادون ما عدا رئيسك السكران يقحم نفسه في عشائنا |
| Şu sıralar da sadece sarhoş babası ve gazete kupürleriyle ilgili düşünüyor. | Open Subtitles | والان كل مايشغل باله اباه السكران وقصاصاته الصحفيه. |
| Aynı ayyaş şerif, aynı şapka, niye gülmüyorsun? | Open Subtitles | انه نفس الشريف السكران نفس القبعة ، لم لاتضحك ؟ |
| Yarın tekrar geleceğim. Borcunu ödeyene kadar sakın gelme pis ayyaş köpek. - Elimi tut arkadaşım. | Open Subtitles | سأعود غدا ايها الكلب القذر السكران صديقي |
| Bugsy bir doları alabileceğimizi söyledi. Ya da sarhoşun birini soyabilirmişiz. | Open Subtitles | باغسى قال انه يمكننا ان نأخذ الدولار او يمكننا ان ننشل السكران |
| Serhoş Ted'i seviyorum. | Open Subtitles | احب تيد السكران |