| Bizim gezegenimizi savunmak için bize verilen iyon toplarının yerine kullanılacak silah bu. | Open Subtitles | يجب أن يكون كذلك. هذا السلاح الذي سيحل محل مدافع الأيون للدفاع عن كوكبنا |
| Teğmeni öldüren silah bu ayrıca bugün ateşlenmiş. | Open Subtitles | إنه نفس السلاح الذي قتل الملازم و أطلق النار على مرأه التجميل اليوم |
| Ayrıca kurbanınızın göğsündeki delikle uyumlu kalibrede bir silah taşıyormuş. | Open Subtitles | وأيضاً حملت نفس عيار السلاح الذي نعتقد أنه المسؤول عن الثقب في صدر الضحية |
| İhtiyacımız olan silahı yapmak için gerekli malzemeler sende. Geriye kalan tek şey gidip öldürmek. | Open Subtitles | لديك مكونات صنع السلاح الذي نحتاجه، ولا يبقى إلّا الذهاب للقتل. |
| ..ve Dünya'yı yokeden silahın insanların kendi icadı olduğunu tahmin ediyorum. | Open Subtitles | وأظن أن السلاح الذي دمر الأرض هو من صنع البشر نفسها |
| Beyine saplanmış olan silah hakkında bir şeyler bulabildin mi? | Open Subtitles | هل حالفكِ الحظ للتعرف على السلاح الذي إخترق دماغها؟ |
| Şu anda elinde tuttuğun silah. | Open Subtitles | إنه السلاح الذي تحمله بين يديك الآن |
| - O mermiler o silah için fazla büyük. | Open Subtitles | تلك الرصاصات كبيرةٌ على السلاح الذي بيدك |
| Bıçak karşılaştırma testlerini yapmadığımız sürece ne tür bir silah kullanıldığını bilemeyiz. | Open Subtitles | حتى ننتهي من مجموعة إختبارات مطابقة الشفرة الحادة لايوجد طريقة نعرف بها نوع السلاح الذي استخدم الفريق الجنائي وجد هذا قرب الحفره |
| Nichols'ı öldürdüğün silah bu mu? | Open Subtitles | أراد فقط الابتعاد عن السجن هذا السلاح الذي قتلته به ؟ |
| Cindy Castiano'nun ölümüne sebep olan silah bu. | Open Subtitles | هذا السلاح الذي قتل " سيندي " ولكن |
| Aradığımız silah bu değil. | Open Subtitles | ليس السلاح الذي نبحث عنه |
| Ne çeşit bir silah aradığımızı anlayabilirim. | Open Subtitles | ربما أتمكن من معرفة نوع السلاح الذي نبحث عنه |
| Peki bu savunmasız ördekleri öldürürken ne çeşit bir silah kullanıyorsunuz? | Open Subtitles | وما نوع السلاح الذي تستخدمه بقتل هذه البطّات الضعيفة؟ |
| Şimdi, ben bu işi çok uzun yıllardır yapıyorum ve meslek hayatım boyunca böyle bir yaralanmaya sebep olabilecek bir silah görmedim. | Open Subtitles | أنا أمارس هذا العمل منذ سنوات طوال لأذكر ذلك وبخبرة كل ذلك الوقت السلاح الذي سبب هذا الجرح |
| Sebep olan silahı tanımlayabilmek için çentiklerden mikrosil kalıp çıkartacağım. | Open Subtitles | وسوف أخذ ميكروسيل العفن من العنق لمعرفة ما اذا كان يمكنني تحديد السلاح الذي تسبب بها |
| Buna sebep olan silahı belirleyebilirsek, bizi katilimize götürebilir. | Open Subtitles | إذا كنا نستطيع تحديد السلاح الذي تسبب في هذا |
| Mark ortağını öldürecek olan silahı Wedeck'in emriyle iade etme konusunda tereddüt etmedi. | Open Subtitles | لم يتردد (مارك) بتسليم السلاح الذي سيقتل شريكه... أوامر (ويديك) |
| Bu da olay yerinde bulunan silahın cinayet için kullanıldığını doğrular... | Open Subtitles | هذا يؤكد السلاح الذي وجد في المشهد الذي إستعمل لقتل هذه |
| - silahın için izin çıkarttık. - Ordudan ayrılırken aldığın. | Open Subtitles | لدينا مذكرة من أجل سلاحك، السلاح الذي غادرت الجيش به؟ |
| V şekilli kesiklerin boyutlarına bakılırsa bu yaralara neden olan silah bir kılıç. | Open Subtitles | أبعاد شقوق بشكل حرف في تقترح أن السلاح الذي إستعمل كان شفرة |
| Unutma, önemli olan silah değil onu kullanan kişidir. | Open Subtitles | ولكن عليك أن تتذكر ليس السلاح الذي نعتمد عليه |
| Elinde tuttuğun silah gibi mi? | Open Subtitles | ... مثل هذا السلاح الذي تحمليه |
| Sen ve nasıl kullanacağını bilmediğin o silah. | Open Subtitles | أنت وذلك السلاح الذي لا تعرف كيف تستعمله |
| Partide kullanılan silah için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا بسبب السلاح الذي أستخدم في الحفلة |
| Bay Abernathy buna hemen bakmalı. Nasıl bir silah kullanıldığını anlayabilir. | Open Subtitles | يجب أن يكون السيّد (أبيرناثي) قادراً على تحديد نوع السلاح الذي تسبّب بهذا على الأرجح. |