| Lucas Scott, Kuzgunların gizli silahı haline geldi. | Open Subtitles | لوكاس سكوت اصبح السلاح السري لفريق رايفنز |
| Onun, Madacorp'un gizli silahı olduğunu daha yeni fark ettin. | Open Subtitles | للتو ادركت بأنها السلاح السري لشركة البرمجيات |
| Glee kulübünün gizli silahı olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نظن أنك السلاح السري لنادي الغناء. |
| Bu anatomi dinozorlara, diğer hayvanlara karşı avantajlarını sağlayan gizli silah olabilir. | TED | قد يكون هذا التركيب البنيوي هو السلاح السري للديناصورات الذي أعطاهم هذه الميزة مقارنة بالحيوانات الأخرى. |
| Bir çeşit gizli silah yapıyorlarmış gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو وكأنه يبني نوعاً ما من السلاح السري |
| Lordum, gizli silahımızı kullanmamıza izin vermeniz için size yalvarıyorum. | Open Subtitles | مولاي، أتوسل أليك أن تتركنا نستخدم السلاح السري |
| Ben de bu arada gizli silahımızı getireceğim. | Open Subtitles | و أنا سأذهب لإحضار السلاح السري |
| Sanırım herkesin gizli silahı sensin, değil mi? | Open Subtitles | أظنك السلاح السري للجميع، صحيح؟ |
| Kötü kısların gizli silahı. | Open Subtitles | انها السلاح السري لفتيات البالوعات. |
| gizli silahı ortaya çıkarmanın vakti geldi! | Open Subtitles | حان الوقت لإخراج السلاح السري |
| İngiltere'nin gizli silahı var, bugün tüm dünyaya açıklanacak. | Open Subtitles | سوف يتم اليوم الكشف عن السلاح السري لـ (إنجلترا) |
| Ve şimdi gizli silahı. | Open Subtitles | و الآن السلاح السري |
| Fransızca "gizli silah" demek. | Open Subtitles | - أنا متأكد - أنها عبارة "السلاح السري" بالفرنسية |
| Bastır gizli silah! | Open Subtitles | يحيا السلاح السري. |