| Ancak, silah ve anahtarlarda diğerlerine göre daha az büyüme var. | Open Subtitles | مع ذلك، فإن السلاح و المفاتيح لديهم بشكل ملحوظ، تراكم أقل |
| silah ve uyuşturucu kaçakçılığı, şantaj, kaçakçılık, adam kaçırma ve iki düzinenin üzerinde cinayetle ilgili olarak aranıyor. | Open Subtitles | لتورطة في إتهامات خاصة بتجارة السلاح و تهريب المخدرات و الابتزاز و الاختطاف و أكثر من عشرين عملية قتل |
| silah ve otorite onda. İnsanların sevdiği kişi o. | Open Subtitles | لديه السلاح و السلطة إنه من النوع الذي يحبه الناس |
| Tabancayı alacağım, sonra da parayı. | Open Subtitles | سأأخذ ذلك السلاح و المال |
| Tabancayı alacağım, sonra da parayı. | Open Subtitles | سأأخذ ذلك السلاح و المال |
| Zenciler silah veya sopa taşıyamaz. | Open Subtitles | لا يمكن للزنوج حمل السلاح و لا حتى العصي |
| İnsanlar bize kiralık silah veya paralı asker de derdi. | Open Subtitles | كان الناس يدعوننا بالمرتزقة نحمل السلاح و نتجند من اجل الثروة |
| Peki düşmanlarımızı öldürmemiz için bizlere kim silah ve cephane temin etti? | Open Subtitles | و من اعطانا السلاح و البارود لكي نقتل اعدائنا؟ |
| Sadece silah ve cephane takas edebiliriz. | Open Subtitles | كلّ ما نستطيع مبادلته هو السلاح و الذخيرة |
| Bu silah ve bu ceket şey Asaaadak olmaz | Open Subtitles | هذا السلاح و هذه السترة لن يساعداك بأي شيء |
| Malaya'daki kuvvetlere silah ve mühimmat temin etmek önceliklerimiz arasında değildi. | Open Subtitles | ...أولوية وجود السلاح و المعدات ملائمه فى ( الملايو ) فى ذلك الوقت... كانت تحتل مرتبه متأخره جداً |
| O silah ve Tetra'yla gitti. | Open Subtitles | لقد رحلت مع السلاح و "تترا". |
| Tabancayı alacağım, sonra da parayı. | Open Subtitles | سأأخذ ذلك السلاح و المال |