| Bu soy kütüğü ise, aile geçmişiyle karmaşık bir ilişkiyi ön plana çıkartan çok sayıda boş portre içeriyor. | TED | الآن هذه السلالة تحتوي على العديد من الصور الفارغة، مبينة أن هناك علاقة معقدة في تاريخ عائلة الشخص. |
| Bu yeni ırk yaratıklar hazır oldu diyelim, sonra ne olacak? | Open Subtitles | بعد أن تكتمل هذه السلالة الجديدة من المخلوقات ماذا بعد ؟ |
| Diğerlerinin tersine bu yeni tür kontrol edilebiliyor ve gündüzleri efendilerini korumaları sağlanabiliyordu. | Open Subtitles | عكس الآخرين، هذه السلالة الجديدة يمكن إستخدامها. تستعبد لحماية أسيادهم في ضوء النهار. |
| The infected emit a pungent pheromone that attracts a nasty breed of UnderFae in for The kill. | Open Subtitles | الإفراز المؤثر لفرمون حاد يهاجم السلالة السيئة من " آندرفاي " لأجل القتل |
| Bu kişilerin, Cagliostro'nun kadim soyunun asil üyeleri olduklarının delillerini getirin. | Open Subtitles | أحضر مايثبت أنهما حقاً من السلالة النبيلة... . |
| hanedan değişsin mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تُحبّذ تغيير السلالة الحاكمة؟ |
| Nikaragua'daki türün daha önce gördüklerinden farklı olmadığına nasıl emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تعرفي , أن السلالة في نيكاراغوا لا تختلف عن الأوخريات التي سبق أن رأيتيها |
| The Strain'de daha önce. Yaşlanmışsın A230385. | Open Subtitles | سابقاً في (السلالة) لقد كَبِرت يا (أيه 230385) |
| Sung hanedanı sırasında yaşamış büyük bir gizemci varmış. | Open Subtitles | أثناء السلالة المغنّية، كان هناك صوفي عظيم |
| [Bölüm 17] Bir soy kütüğünün ve bir tarihin ortada olmamasına yönelik bir incelemedir. | TED | الفصل 17 هو بحثٌ في غياب وجود السلالة وغياب التاريخ. |
| Çocuk kaçırma soy'un safkan kalmasına, ailelerin öldürülmesi aramaların durmasına hizmet etmiş. | Open Subtitles | بإختطاف الاطفال تبقى السلالة نقية و بقتل العائلات يضمنون ان الناس ستتوقف بالنهاية عن البحث عنهن |
| Aguilar'ın hileli bir soy kütüğü olan tayı satacağını afişe edeceğimi söyledim. | Open Subtitles | سوف أكشف حقيقة أنه قام عمداً ببيع الميرات مع السلالة المحتالة |
| Bu genellikle bir etnik köken ile, bir ırk ile yahut bir mezhep ile bir güç savaşı şeklinde uygulanıyor. | TED | عادة تكون على علاقة بالعرق أو السلالة أو الطائفية، أو تكون صراع قوة. |
| En çok üzerinde çalışılan konu ırk meselesi. | TED | والحالة التي تم دراستها كثيرًا هي حالة السلالة. |
| Yeni tür Humanich'lerin bizden daha hızlı ve güçlü olmasını istiyoruz. | Open Subtitles | نود هذه السلالة الجديدة من الهيومانكس ان تكون اقوى من البشر |
| Görüldüğü gibi bazen bir alt tür dallanır. | TED | فكما يمكنكم أن تشاهدوا ، بعض الأحيان السلالة تتفرع |
| soyunun devami için kulüpler ve mirasçilar için çalisiyoruz meyvenin çürük oldugunun tespit edilmesinden, o çöp yiginin içine atilmis! | Open Subtitles | أحاول تحطيم السلالة و هم يحاولون أن يولد ورثة لهم لو أن المستقبل بائس، فسيلقى مصيراً ! |
| Ve sadece ben değil, bütün hanedan seninle gurur duyuyor! | Open Subtitles | وليس فقط ني، السلالة الكاملة انا فخور بك! |
| Ben de kendimi ölen bir türün son bireyi sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت أنني آخر السلالة المنقرضة |
| The Strain'de daha önce... | Open Subtitles | مسبقاً في السلالة |
| Sung hanedanı sırasında yaşamış büyük bir gizemci varmış. | Open Subtitles | أثناء السلالة المغنّية، كان هناك صوفي عظيم |
| Bu virüs antibiyotiklere dayanması için genetik olarak değiştirilmiş. | Open Subtitles | تلك السلالة تم تعديلها جينياً لتقاوم مضادات الأجسام |
| Sen tam olarak tanrıların soyundan geliyorsun fakat işaretlerin kapalı. | Open Subtitles | حسناً ، أنتى تأتين من السلالة المناسبة لكن علاماتك الوراثيه معيبة. |
| Kötü hanedandan bahsederken Bir şeyi itiraf etmeliyim. | Open Subtitles | ،أتعرف، بالتحدث عن السلالة الشريرة أحتاج أن أوضح شيئاً |
| Birlikte kalmayacağız. Hanedanlığı korumalıyız. | Open Subtitles | لن نبقى سوية يجب أن نحمي السلالة الحاكمة |
| Yürüyüp gidersen, oluşturmak için çok çabaladığın hanedanlığın tarihin kara deliklerinde kaybolacaktır. | Open Subtitles | , أيجب أن تسير بعيدا السلالة التي عملت بجد جدا لبنائها ستختفي إلى فراغ التاريخ الأسود |