| Rekabet gücü yüksek ülkeler hakkında yeterince şey duydum. | TED | لقد اكتفيت من السماع عن الدول المتنافسة. |
| Müreffeh, zengin, hızla gelişen ülkeler hakkında yeterince şey duydum. | TED | اكتفيت من السماع عن الدول الناجحة والغنية وسريعة النمو. |
| Onlar sadece her yerde Linux duymaktan bezdiler. | Open Subtitles | وقد اصبحوا ممتعضين من السماع عن لينكس في كل مكان |
| Oyunculuk muhabbeti duymaktan sıkıldım artık! | Open Subtitles | توقف , لقد مللت من السماع عن التمثيل والتمثيل و التمثيل |
| Oyunculuk muhabbeti duymaktan sıkıldım artık! Tamam, peki, belki yeni bir yaklaşım gerekiyordur. | Open Subtitles | توقف , لقد مللت من السماع عن التمثيل والتمثيل و التمثيل |
| Artık iğrenç seks hikayelerini duymak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أود السماع عن جماعكم المقرف بعد الآن. |
| Herkes saç traşı olurken, Jack O'Neill ve SG-1'in hikayelerini duymak istemeyebilir. | Open Subtitles | أى ناس ؟ * ليس الجميع يريدون السماع عن * جاك أونيل أو * إس جى-1 * فى كل وقت يأتون لقص شعرهم |
| At. O atı duymaktan bıktım artık. | Open Subtitles | لقد تعبت من السماع عن ذلك الخيل |
| Bıktım artık o ibişin adını duymaktan. | Open Subtitles | لقد سئمت السماع عن هذه الفاكهةالصغيرة. |
| Diğer butiklerin ne kadar yenilikçi olduklarını duymaktan yoruldum ve sıkıldım artık. | Open Subtitles | أنا تعبـت من السماع عن الآخريـن |
| Uygulama bazlı sürüş paylaşımlarını duymaktan usandım artık! | Open Subtitles | لقد سئمت جدا من السماع عن مشاركةتطبيقركوب! |
| Slink'in ismini duymaktan bıktım. | Open Subtitles | (لقد سئمت من السماع عن (سلينك |