| Çıngıraklı yılanlar ve diğer engerekler, kandaki zehirli bileşenleri bağlayan ve etkisiz hale getiren özel proteinler üretir. | TED | تُصنّع الأفاعي الجرسية وأنواع أخرى من الأفاعي السامة بروتينات خاصة ترتبط مع المكونات السمية في الدم وتبطل مفعولها. |
| JL: zehirli değillerse, seni ya da başka bir şeyi kıstırmazlarsa yılanlarla bir sorunum yok. | TED | ج ل:حسنٌ،لا مشكلة لدي مع الحيات غير السمية أو التي لا تقيد حركتي ونحوه. |
| Ressamlar boya elde etmek için kurşun kütlelerini toz haline getiriyor ve oluşan zehirli toz parçacıklarına maruz kalıyordu. | TED | لصنع الطلاء، يقوم الفنانون بطحن كتله من الرصاص الى مسحوق ناعم، مُعرضين لجزيئات غبار شديدة السمية. |
| Kısa cevap : Bunlar bir şekilde zehir döngüsüne devam etmek üzere çevreye dönüyorlar. | TED | الإجابة باختصار هي: أنها ترجع إلى البيئة بطريقة أو أخرى، لتستمر الدورة السمية. |
| Bunun anlamı yüksek seviyede toksin içerisinde yüzdüğünüzdür. | Open Subtitles | يُخبرك ذلك بأنك تسبح خلال سُم شديد السمية |
| Toprağın sterilizasyonu için kullanılan zirai bir ilaçtır ve oldukça zehirlidir. | Open Subtitles | وهو مبيد حشري يستخدم لتطهير التربة- - وعالي السمية. |
| Altı kurbanın toksikoloji raporları geldi. | Open Subtitles | تقارير اختبارات فحص السمية للضحايا الستة عادت |
| Onu öldürecek kadar zehirli değildi. Tohumlar o kadar güçlü değildi. | Open Subtitles | لم يكن يحتوي على السمية الكافية لقتله لم تكن البذور قوية بما فيه الكفاية |
| Ve labdakiler buzdolabındaki atık sıvıda bazı kimyasal analizler ve zehirli atık testleri yapıyor | Open Subtitles | و لدينا بعض الأشخاص الذين يجرون تحليلات كيميائية و اختبارات فحص السمية على مجرى تدفق المياه في الثلاجة |
| Bay Evans'ın kanında yabancı ve çok zehirli bir madde bulunduğunu artık açıklayabilecek duruma geldim. | Open Subtitles | والآن, اقدم لكم المادة عالية السمية و مميتة, |
| Yalancının teki, zehirli bir pislik çuvalı ama gidip onunla yatmak istiyorum. | Open Subtitles | الرجل الكذب، كيس السمية من إجمالي القرف، ولكن أنا حقاً تريد أن تذهب اللعنة له. |
| 1970'lerden beri üretilmeyen son derece zehirli ahşap bir dolgudur. | Open Subtitles | مانع للتسرب شديدة السمية تم توقف تصنّعه منذ' سبعينات |
| Umalım da zehirli ve yanıcı gaz hattı olmasın. | Open Subtitles | آمل ألّا يكون غازًا شديد السمية وقابل للاشتعال. |
| Orada bir çift sivri dişe bağlı olan zehir bezleri var ve o dişler ise ağzına doğru kıvrılmış hâlde. | TED | حيث تمتلك زوجًا من الغدد السمية المرتبطة بزوج من الأنياب، وتلك الأنياب مرتبطة بفمها. |
| Uyuduklarında bedenlerine küçük bir elektrik akımı veririz ve bu akım sebebiyle zehir bezleri kasılır. | TED | عندما نتأكد أنهم ناموا، نمرر تيارًا كهربائيًا صغيرًا جدًا عبر أجسامهم ما يسبب انقباضًا لغددهم السمية. |
| İyi bir teori ama zehir bilimi raporu negatif. | Open Subtitles | تلك نظرية جيدة لكن تقرير السمية جاء سلبياً |
| Ne kullandığını bulmak için toksin testi yapıyoruz. | Open Subtitles | حسناً، إننا نجري بعض إختبارات السمية في الوقت الحالي، لكي نرى ما كان يتعاطاه. |
| Böylece, Bozack-Kruger Vakfı'nın sağladığı maddi destek ile bu ülkelerin her birindeki farklı suşlardan pek çok örnek topladım ve bu örneklerin toksin üretimini labarotuvarda ölçtük. | TED | و بالتالى, و بتمويل من مؤسسة بوزاك كروجر حصلت على العديد من السلالات من تلك البلدان المختلفة و قمنا بقياس كمية السمية فى المعمل |
| Atropa Belladonna adında öldürücü bir toksin sürülmüş. | Open Subtitles | أنخفض تأثيرهما مقارنة مع هذه المادة السمية المميتة "تسمى "أطروبا بيلدونا |
| Ona liken deniyor ve oldukça zehirlidir. | Open Subtitles | إنه يدعى بالحزاز وإنه شديد السمية |
| Oldukça zehirlidir. | Open Subtitles | وهي عالية السمية. |
| Çin mahallesindeki kulübün toksikoloji raporunu sormaya geldim. | Open Subtitles | إنّي هنا بخصوص تقرير السمية عن حادثة نادي المدينة الصينيّة. |
| Harika, şimdi de toksikoloji sonucunu bekleyeceğiz. | Open Subtitles | عظيم, سوف ننتظر اختبار فحص السمية |