| Osmani, El Soldat'ın adamlarıyla açık ve net bir dille görüşme yapıyor. | Open Subtitles | عثماني يجري اتصال مع جماعة السولدات بدون حراسة و بلغة واضحة. |
| Osmani olarak bildiğiniz kişi, El Soldat'ın kardeşi. | Open Subtitles | الرجل الذي تعرفه كعثماني انهُ شقيق السولدات |
| El Soldat'ı ele geçirmek için, Osmani ile yattığını. | Open Subtitles | قلت له انك اقمت علاقه مع عثماني للوصول الى السولدات |
| Eğer El Soldat'ın sap kolu Amerikalılara öttüyse, ne öttüğünü bilmek istiyorum. | Open Subtitles | اليد اليمنى ل السولدات كان يتحدث مع الامريكيين أذاً اريد معرفة ما كان يقوله |
| El Soldat Hoggar Dağları'ndan iki yıldır çekilmedi. | Open Subtitles | السولدات لم يغادر جبال هوغار لمدة سنتين |
| - El Soldat'ın adamları her an gelebilir. | Open Subtitles | رجال السولدات سيئتون في اي وقت اجل |
| - El Soldat, Cezayir'de Aqim'i çalıştırıyor. | Open Subtitles | السولدات هرب الى الجزائر |
| El Soldat'ı tanıyor musunuz? | Open Subtitles | السولدات تعرفهُ ؟ |
| El Soldat'ın ödeyeceği şey bu. | Open Subtitles | هذا الذي سيدفعهُ السولدات |
| Şimdi bana El Soldat'ı nasıl bulacağımı söyleyeceksin. | Open Subtitles | الآن ستخبرني كيف اجد السولدات |
| - El Soldat'ın kardeşiymiş. | Open Subtitles | انهُ شقيق السولدات |
| Bu El Soldat. | Open Subtitles | هذا هو السولدات |
| Ama El Soldat onları ele geçirdi. | Open Subtitles | السولدات يمتلكهم الأن |
| Bu El Soldat'ın bizzat kendisi. | Open Subtitles | انه السولدات بنفسهaaa |