| Bay Chapman gezici bir satıcıymış ve çoğu zaman evde olmuyormuş. | Open Subtitles | السيد "تشابمان" هو مسوّق مسافر ويمضي جلّ وقته بعيداً عن المنزل |
| Bay Chapman'dan bahsediyorsan, kendisi söz konusu müzikal süslemeyi benim repertuarımdan almıştır, ahbap. | Open Subtitles | إذا كنتَ تشير إلى السيد تشابمان أيها الزنجي الحقيقة أنه قدّرَ تلك التزينة الموسيقية بالذات من ألحاني يا صاح |
| Git ve Bay Chapman'ı sorgula ve fazla yumuşak olma hatasına düşme. | Open Subtitles | "و الآن اذهب و استجوب السيد (تشابمان ولا ترتكب غلطة التعامل بلطف |
| Kız kardeşiniz için çok üzgünüm, Bay Chapman. | Open Subtitles | أنا آسف جدا حول أختك، السيد تشابمان. |
| Bu mâhâlle biraz karışık bir yerdir Bay Chapman. | Open Subtitles | فافيلا هو مكان معقد، السيد تشابمان. |
| İlçenin kredi şirketinden Bay Chapman geldiler. | Open Subtitles | إنه السيد (تشابمان) من "ببروفانس الاستئماني" |
| Christina, telefon alma dedim Bay Chapman ile görüşürken alma. | Open Subtitles | (كريستينا)، قلت لا أريد تلقي أي مكالمات خاصةً وأنا في إجتماع مع السيد (تشابمان) |
| Şimdi git de Freddie Thorne ve karısını nerede bulabileceğimizi söyleyene dek Bay Chapman'ı sorguya çek. | Open Subtitles | (أما الآن .. اذهب و استجوب السيد (تشابمان حتى يخبرنا بمكان (فريدي ثورن) و زوجته |
| Beni izleyin. Bay Chapman. | Open Subtitles | يتبعني، السيد تشابمان. |
| Bay. Chapman'ı Otele götür. | Open Subtitles | أخذ السيد تشابمان إلى الفندق. |
| Bay Chapman hanımefendiyle tanışmak istiyor. | Open Subtitles | السيد (تشابمان) يريد مقابلتها. |
| Bay Chapman bugün öldürüldü. | Open Subtitles | لأنَّ (السيد/تشابمان) قد قُتِلَ اليوم |
| Bay Chapman nerede? | Open Subtitles | أين السيد (تشابمان)؟ |